28 Şubat ve kaset savaşları sonrası Fethullah Gülen, Amerika'ya gitti ve hala dönmedi. Sabah'ın "tarikatler-camaatlar "yazı dizisinin bir bölümü Gülen'in gidişine ait ...
Gerek siyasi gerekse dini liderlerle görüşen Fettuhlah Gülen'in yıldızı, devlet kademesinde 28 Şubat dönemiyle birlikte söndü. Gülen tedavi için gittiği ABD'den ise hala dönmedi.
İşte Fettullah Gülen'in devlet kademesinde yaşadığı süreç ;
Gülen sık sık kamuoyu önüne çıkmaya başladı. 1992'de prostat ameliyatı için Amerika'ya giden Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı, Houston'daki Methodist Hastanesi'nde ziyaret ederek ilk kez resmi kabul gördü.
Yükselen Refah Partisi'ne karşı İslami kesimle ittifak arayışında olan Tansu Çiller'in, Gülen'le görüşmesinin ardından Gülen'in ziyaretler listesine Bülent Ecevit'ten başlayıp Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Cindoruk'a kadar pek çok isim eklendi.
Papa'ya doğru ilk adım
Tarihler 1996'yı gösterdiğinde artık "Hocaefendi" adıyla anılan Gülen, Fener Rum Patriği Bartholomeos ile biraraya geldi. İlk bakışta nedeni anlaşılamayan bu ziyaretin sonradan dinlerarası diyalog hareketinin ilk adımı olduğu ve bu sürecin, Papa ile görüşmeye kadar uzanacağı ortaya çıktı.
Gülen'in yıldızı yükselirken diğer yandan ülkede İslamcı kesimlere yönelik tepkiler de artıyordu. Her gün yeni bir olayla ülke gündemi sarsılırken 28 Şubat 1997'de yapılan MGK toplantısı yeni bir dönemin açılacağını işaret ediyordu.
28 ŞUBAT SÜRECİ BAŞLIYOR
28 Şubat döneminde hakkında MİT'in rapor hazırladığı iddiaları gündemdeyken Gülen, ABD'ye gitti. Gülen "sağlık sorunları" nedeniyle gittiğini ifade ettiği ABD'de Kardinal O'Connor ile görüştü. Türkiye'ye döndüğünde de Vatikan İstanbul Temsilcisi Georges Maroviç ile biraraya geldi.
Bu sürecin sonunda da 1998 yılında Vatikan'da Dinlerarası Diyalog hareketi adına Papa II. Jean Paul ile görüştü. Bu görüşmeyi Sefarad Hahambaşı Eliyahu Bakhsi Doron görüşmesi izledi. Gülen açısından bu başarılı dönem 18 Haziran 1999'da atv'de yayınlanan bir kasetle sona erdi. Gülen'in bu kasetteki sözleri daha önce kamuoyuna açıkladığı ılımlı İslamcı görüşleriyle çelişkili bulundu. Tam da bu dönemde "sağlık sorunları" nedeniyle yeniden ABD'ye gitti. Bugüne kadar da geri dönmedi.
***
Gülen'in Laik ve demokratik Cumhuriyet rejimini eleştiren ve rejimi
değiştirmek için dile getirdiği sözler ve cemaat oluşumunun , kasetlere
yansıması Gülen'in gerçek amacını da ortaya çıkardı.
Bu kasetlerin de ATV televizyonunda gösterilmeye başlaması üzerine ,Gülen'in geleceği tehlikeye düştü.
Bu aşamada Amerika'ya gidebilmesi için bir mazeret gerekli idi.
Bu mazeret de "sağlık sorunu ve tedavi/ameliyat" olmak için Amerika'ya gitmesi gerektiği olarak dile getirildi.
Bu arada Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi savcısı Nuh Mete Yüksel’in Gülen hakkında soruşturma açtığı haberleri duyulmaya başlanmıştı.
Gülen'e her nedense sempatisi olan başbakan Ecevit,
Gülen'e telefon açarak ;
"sağlığın için Amerika'ya git " dedi...
Ecevit, Gülen'e "By-pass kalp ameliyatı olması için !!!" Amerika'ya gecikmeden gitmesini önerdi.Tabii ki bunun " ne tür bir sağlık" olduğunu da düşünmek gerektir Ve bu sağlık mazereti açıklaması
ne kadar gerçektir ? Bu bilinmiyor ama Gülen ABD'de ameliyat olmamıştır !!!
Gülen Ecevit'ten gelen bu uyarı/öneri nedeniyle 22 mart 1999 tarihinde Amerika,Chicago kentine giden THY uçağının yolcularından biri Fetullah Gülen’di.”
Gidiş o gidiş ,11 senedir ABD'de CIA koruması altında yaşıyor.
Halen ameliyat olarak yurda dönecek !!!
***
Fetullah Gülen'in kronolojik hayat hikâyesi ve medyatik ilişkileri
Fethullah Gülen, resmî nüfus kaydına göre 27 Nisan 1941'de, Erzurum ili, Hasankale (Pasinler) ilçesi, Korucuk köyünde dünyaya gözlerini açtı. 1949 yılında ailesinin Alvar köyüne taşınmasıyla ilkokulu bırakmak zorunda kaldı ve daha sonra dışarıdan tamamladı. 1952 yılında, Hasankale'deki Hacı Sıtkı efendiden tecvit (usul ve kaideleriyle Kur'an okuma) çalıştı.
1954 yılında Muhammed Lutfi efendinin oğlu Sadi efendiden bir iki yıl Arapça dersleri aldı.
1957 yılında Amasya, Tokat ve Sivas taraflarında fahri vaazlara başladı. Bu arada Bediüzzaman'ın eserleriyle tanıştı ve Risale-i Nurlardaki çarpıcı ve duygulandırıcı ifadeleri, etkileyen üslubu içinde ve çaktırmadan kendine mal ederek anlatmayı ve cemaati coşturmayı başardı.
1959 yılında Edirne Üç Şerefeli Camii'nde imamlığa atandı.
10 Kasım 1961 günü Ankara Mamak'ta askerlik görevine alındı.
4 Temmuz 1964 günü Edirne'de yeniden göreve başladı.
31 Temmuz 1965'te Kırklareli merkez vaizliğine tayini çıktı.
11 Mart 1966 günü İzmir merkez vaizliğine tayini yapıldı. Bundan ayrı olarak, Kestanepazarı Derneği Kur'an kursunda gönüllü öğreticilik ve belletmenlik yapmaya da başladı.
1968 yılında Diyanet görevlisi olarak hacca yollandı.
1969 yılında kahvehane sohbetlerine başladı ve Ege Bölgesi'nin çeşitli il ve ilçelerindeki vaazlarıyla tanınıp reklâmı yapıldı.
1971 yılında Kestanepazarı Kur'an Kursu'ndaki görevinden ayrıldı. 12 Mart Muhtırasının ardından 3 Mayıs günü tutuklandı. 6 ayı aşkın bir süre tutuklu kaldıktan sonra 9 Kasım günü tahliye edilip serbest bırakıldı.
23 Şubat 1972'de Edremit merkez vaizliğine tayin edildi. Burada 2 yıl görev yaptı.
29 Haziran 1974'te Manisa merkez vaizliğine atandı.
1975 yılında Kur'an ve İlim, Danwinizm, Altın Nesil, İçtimaî Adalet ve Nübüvvet isimli konferanslar serisine başladı ve 1976 yılında da devam eden bu konferanslar münasebetiyle İzmir dışında Ankara, Çorum, Malatya, Diyarbakır, Konya, Antalya, Aydın gibi illeri dolaştı.
28 Eylül 1976'da İzmir Bornova'ya tayini çıktı.
1977 yılında görevli olarak Almanya'ya gitti ve burada çeşitli yerlerde konuşmalar yaptı.
1979 yılında aylık Sızıntı dergisinde yazılar yazmaya başladı.
12 Eylül 1980 askerî müdahalesinin ardından görevini fiili olarak sürdürme imkânı bulamadı.
25 Kasım 1980'de Çanakkale merkez vaizliğine tayin edildi ise de, rahatsızlığı yüzünden görevine başlayamadı.
20 Mart 1981 tarihinde vaizlik görevinden istifa edip ayrıldı.
14 Ocak 1986 günü, hakkında arama emri olduğu için Burdur'da yakalandı. Uzun bir sorgulamadan sonra İzmir'e getirildi. Arama emrinin İzmir'le de bir alâkası olmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldı.
1989 yılında, Üsküdar Valide Sultan Camii'nde Cuma günleri tam 1 yıl (52 hafta) süreyle konuşma yaptı ve bu vaazlar, daha sonra Sonsuz Nur adıyla 3 cilt halinde kitaplaştırıldı.
29.06.1994 günü, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın Polat Renaissance Otel'de gerçekleştirdiği açılış toplantısına katıldı ve pek çok gazeteci, yazar, sanatçı, bilim, siyaset ve işadamının katıldığı bu toplantıda yaptığı konuşma dikkatleri birden üzerine çekti. Bu açılış ve Gülen'in konuşmasıyla ilgili, masonik medyada çok geniş ve övücü değerlendirmeler yazıldı.
1994 yılı Aralık ayı başında Başbakan; Tansu Çiller'le bir araya geldi. Görüşme, medyada büyük yankı uyandırdı. Takip eden yıllarda yine Çiller'le ve ayrıca Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, CHP Genel Başkanı olduğu dönemde Hikmet Çetin ile görüşmelere katıldı.
1995 yılı Ocak ayında, Hürriyet ve Sabah gazetelerinde ilk dizi röportajları yayınlandı.
1995, 1996, 1997 ve 1998 yıllarında Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın düzenlediği Ramazan'da iftar yemekleri, Mutlu Yarınlar İçin El Ele gibi faaliyetlere ve Hoşgörü, Uzlaşma Teşvik Ödülleri gibi ödül törenlerinde ve bayramlaşma merasimlerinde yer aldı.
Aynı yıllar içinde, hem dinler mensupları arasında diyalog faaliyetleri hem de karşılıklı insanî dostluk ziyaretleri çerçevesinde defalarca, Türkiye Katolik Cemaatleri Ruhani Reisler Kurulu Başkanı Monsenyör Georges Marovitch, Vatikan Ankara Büyükelçisi Pier Luigi Celata, İstanbul Fener-Rum Patriği Bartholomeos, Ermeni Cemaati lideri müteveffa Karakin ve şu andaki lideri Mesrof Mutafyan, Süryani Katolik Cemaati Patrik Vekili Episkopos Yusuf Sağ, Süryani Kadim Metropoliti Yusuf Çetin ve Huriepiskopos Samuel Akdemir, Musevi Cemaati Yöneticileri ve İstanbul Hahambaşısı David Aseo ile zaman zaman bir araya gelip özel görüşmeler yaptı.
11 Haziran - 30 Eylül 1997 tarihleri arasında ABD'de bulunduğu sırada New York Roma Katolik Arşidükü ve New York Başpiskoposu Kardinal John O'Connor ve yardımcısı Alex ile, ayrıca Musevilere ait Anti-Defamation League'in o zamanki lideri Leon Levy ve arkadaşları Amerika Katolik Üniversitesi Doğu Hıristiyanlığı Araştırmaları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sidney Griffıth ile görüşüp talimat ve tavsiyeler aldı.
09.02.1998 tarihinde Vatikan'da Papa John Paul II ile tarihî bir görüşme yaptı; burada ayrıca, Kardinal Arenzi ve Kardinaller Meclisi'ne nezaket ziyaretinde bulundu. Bu ziyaret, medyada uzun bir süre haber ve yorumlara konu olarak sürekli gündeme taşındı.
19.02.1998 günü Dünya Kiliseler Birliği yöneticileri ve aynı tarihlerde, Anti-Defamation Leagu eski başkanı Leon Levy, birkaç arkadaşıyla birlikte kendisini İstanbul'da ziyaret edip övgüler yağdırdı.
25 Şubat 1998 günü Kudüs Sefared Hahambaşısı Eliyahu Bakhsı Doron'la, İstanbul Taksim'de Gazeteciler ve Yazarlar Birliği merkez binasında, 9 Mart 1998 tarihinde ise, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin organize ettiği Kültürlerarası Diyalog toplantısına katılan bilim adamları ve ruhanilerle bir araya gelip kucaklaştı.
Fethullah Gülen'le pek çok yerli ve yabancı gazeteci ve TV muhabiri röportajlarda bulundu:
Sabah Gazetesi'nden Nuriye Akman'ın röportajı, 23-30 Ocak 1995 tarihlerinde Sabah'ta,
Hürriyet Gazetesi'nden Ertuğrul Özkök'ün röportajı, 23-30 Ocak 1995 tarihlerinde Hürriyet'te,
Zaman Gazetesi'nden Eyüp Can'ın röportajı, Ağustos 1995 tarihinde Zaman'da,
Cumhuriyet Gazetesi'nden Oral Çalışlar'ın röportajı, 20-26 Ağustos 1995'te Cumhuriyet'te,
Sabah Gazetesi'nden Hulusi Turgut'un röportajı, 23-31 Ocak 1997 tarihinde Sabah'ta yayınlandı.
Nevval Sevindi ve Eyüp Can, yapmış oldukları röportajları kitaplaştırmışlardır. Sevindi'nin kitabı Sabah Gazetesi yayınlarınca, Can'ın kitabı ise Milliyet Gazetesi Yayınlarınca kitap haline getirilmiş ve her iki kitap da 100.000 civarında satmıştır. Nevval Sevindi, röportajını 2002 yılında tekrar yayınlamıştır.
Bunlardan ayrı olarak, Amerika'da öğretim üyesi olarak bulunan Hakan Yavuz'un Fethullah Gülen ile yaptığı röportaj Milliyet Gazetesi'nin Entelektüel bakış köşesinde 3 gün süreyle yayınlandı.
Ayrıca yine Milliyet Gazetesi'nden Yasemin Çongar'ın ABD'de gerçekleştirdiği röportaj 1997 Ağustos ayı içinde Milliyet'te;
Aynı gazeteden Özcan Ünlü'nün röportajı da yine aynı gazetede Mart 1998 içinde geniş olarak yayınlandı.
03.07.1995 akşamı Reha Muhtar ile devletin resmi kanalı TRT 1'de,
29.03.1997 akşamı Samanyolu TV'de Prof. Dr. Mim Kemal Öke ve Osman Özsoy ile,
15.04.1997 akşamı, Kanal D Televizyonunda Yalçın Doğan ile,
27.02.1998 tarihinde NTV'de Cengiz Çandar ve Taha Akyol ile canlı röportaj yaparken, SHOW TV adına 32. gün ekibinden Mehmet Ali Birand ve Rıdvan Akar, 1998 başlarında gerçekleştirdikleri röportajları birer hafta aralıkla iki program halinde yayınladılar ve ayrıca CD Rom halinde piyasaya arz ettiler.
Pek çok yabancı gazeteci ve televizyon ekibi de Fethullah Gülen'le röportajlar yapıp, bunları kendi gazete ve televizyonlarında geniş olarak yayınladılar. Wall Street Journal gazetesi bölge muhabirinin yaptığı röportaj, bu gazetenin Avrupa baskısında tam sayfa yer aldı. Ayrıca, Avusturyalı gazeteci, Vatikan radyosunda programcı Heinz Gstrein, Yunanistan'da yayınlanan Eleftlıeropitia gazetesinden Simeon Soltaridis, Arnavutluk'ta yayınlanan Rilindja Demokratika gazetesinden Edi Polko ve Albania gazetesinden Enver Bytci, Rilindjia Kosova gazetesinden Mehmed Giata ve bunlardan ayrı olarak, Bulgaristan, Ukrayna, Azerbaycan, Özbekistan, Gürcistan, Rusya, Kazakistan'dan resmî ve özel televizyon kanalları ve gazetelerinden bazıları da röportajlar yapıp, bunları yayınladılar. Ayrıca, Time adına bölge muhabiri James Wilde ve Le Monde adına Nicole Pope, Fethullah Gülen'le görüştüler.
Fethullah Gülen ve Mason siyasiler
Fethullah Gülen hakkında toplumun hemen her kesiminin görüş ve düşünceleri medyaya yansıdı,
Siyasetçilerden, Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel başta olmak üzere, başbakanlık yapmış bulunan DYP genel başkanı sayın Tansu Çiller, yine önceki başbakanlardan ve ANAP genel başkanı sayın Mesut Yılmaz, Türk siyasetinin en meşhur ve tecrübeli isimlerinden Demokratik Sol Parti genel başkanı başbakan olan sayın Bülent Ecevit, CHP genel başkanı sayın Deniz Baykal ve daha önceki genel başkanı sayın Hikmet Çetin, Demokratik Türkiye Partisi eski genel başkanı sayın Hüsamettin Cindoruk, Milliyetçi Hareket Partisi kurucusu ve ilk genel başkanı Alparslan Türkeş, şu andaki başkanı sayın Devlet Bahçeli, Büyük Birlik Partisi genel başkanı sayın Muhsin Yazıcıoğlu, daima Gülen hakkında iyi düşüncelerini her fırsatta dile getirdiler.
Ayrıca her partiden çok sayıda bakan ve milletvekili de, değişik münasebetlerle Gülen hakkında desteklerini ifade ettiler. Ancak Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'la, yıldızının hiç barışmadığını ve Ondan asla hoşlanmadığını, bizzat kendileri dile getirdiler.
Prof. Dr. Toktamış Ateş, Prof. Dr. Nur Vergin, Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay, Prof. Dr. Nilüfer Göle, Prof. Dr. Şerif Mardin, Prof. Dr. Ümit Meriç Yazan, Prof. Dr. Halil İnalcık, Prof. Dr. İhsan Doğramacı, Prof. Dr. Mehmet Aydın, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Prof. Dr. Mehmet Altan, Prof. Dr. Sabahattin Zaim, Prof. Dr. Niyazi Öktem, Prof. Dr. Suat Yıldırım, Prof. Dr. Kemal Karpat, Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre, Prof. Dr. Zeki Kuşoğlu, Prof. Dr. Mehmet Saray, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Prof. Dr. İzzettin Doğan, Doç. Dr. Büşra Ersanlı, Doç. Dr. Ali Bayramoğlu, Doç. Dr. Ahmet Turan Alkan ve daha onlarca niyeti ve tiyniyeti malum ve marazlı nice bilim adamı, Fethullah Gülen hakkında yazılı ve sözlü olarak sürekli takdirkâr düşüncelerini dile getirdiler ve kendisiyle çeşitli vesilelerle bir araya geldiler.
Eski MİT başkanı Fuat Doğu, Orhan Ateş ve Amerikan hayranı ve İsrail bağlantılı bazı general- albay ve daha başka rütbelerde subaylar, ya Fethullah Gülen ile hususî dostluk kurdular, ya Gülen hakkında olumlu düşüncelerini dile getirdiler veya kendisiyle mektup veya tebrik teatisinde bulundular.
Sanatçılardan, isim ve etiketleri, şahsiyetlerini hatırlatacak film yıldızları Hülya Koçyiğit, Perihan Savaş, Bulut Aras, Fatma Belgen, Tanju Gürsu; ses sanatçılarından Selda Alkor, Necla Akben, Emel Sayın, Ali Rıza Binboğa, Yıldırım Gürses, Barış Manço, Cem Karaca, film yapımcılarından Halit Refiğ, Lütfi Akat; sanat eleştirmenleri Ayşe Şasa, Atilla Dorsay...
İşadamlarından Aydın Bolak, Ahmet Çalık, Cengiz Kaptanoğlu, Şadan Kalkavan, İhsan Kalkavan, Atasay Kamer, Cihan Kamer, Engin Elginkan, Sema Cıngıllıoğlu, Sakıp Sabancı, Aydın Doğan, Üzeyir Garih, İshak Alaton, Rahmi Koç, Fuat Miras ve daha pek çok isim;
Spor dünyasından, Fenerbahçe kulübü eski başkanı ve iş adamı Ali Şen, Galatatasaray kulübünün eski ve yeni futbol şubesi sorumluları, işadamı Adnan Polat ve Ergun Gürsoy, Galatasaray ve Beşiktaş gibi kulüplerden pek çok futbolcu, basketbolcu...
Medyadan çok sayıda isim:
meselâ, Taha Akyol, Yalçın Doğan, Derya Sazak, Şeref Oğuz, Doç. Dr. Şahin Alpay, Ertuğrul Özkök, Oktay Ekşi, Bekir Coşkun, merhum Yavuz Gökmen, Hadi Uluengin, Cengiz Çandar, Zeynep Göğüs, Güngör Mengi, Yavuz Donat, Nuriye Akman, Zülfü Livaneli, Mehmet Barlas, Mehmet Ali Birand, Ali Bayramoğlu, Nevval Sevindi, Mehmet Altan, Ali Acar, Etyen Mahçupyan, Avni Özgürel, Nazlı Ilıcak, Mehmet Ali Ilıcak, Memduh Bayraktaroğlu, Meriç Köyatası, Ahmet Tezcan, merhum Cenk Koray, İzzet Sedes, merhum Prof. Dr. Ayhan Songar, merhum Ahmet Kabaklı, Ayhan Katırcıkara, Mehmet Ocaktan, Mustafa Karaalioğlu, Ali Bulaç, Süleyman Yağız, Ömer Çavuşoğlu, Vehbi Dinçcan ve daha pek çok gazeteci ve televizyon programcısı, Fethullah Gülen hakkında daima olumlu düşüncelerini dile getirdiler.
Fethullah Gülen, 1999 yılı Ocak ayı içinde ABD Mayo Clinic'ten 22 Mart 1999 günü için alınan randevu gereği, 21 Mart 1999 tarihinde Türkiye'den ayrıldı ve 22 Mart26 Mart günleri bu klinikte muayene olup, check-up yaptırdı. Gülen, doktorlarının öyle uygun gördüğü bahanesiyle, o tarihten bu yana yaşamını ABD'de sürdürmektedir.