yeniyil= ocak
kuçayi(küçuÄŸayi)= ÅŸubat
mart= mart
abril= nisan (april gibi, ingilizce kökenli )
mayıs= mayıs
kerezayi= haziran
çurayi (çuruÄŸayi) = temmuz
harmanayi= aÄŸustos
istavri (istavrite) = eylül
oÄŸtavri= ekim (bu da october gibi )
uzumayi= kasım
eskiyil= aralık
AboÅŸumas : Bozulma, ekÅŸime
Abula : Abla
Aca : Acaba
Aclanmak : Acıkmak
aclanmak(acolmak)= acıkmak
Açanki : Ne zamanki
Afalamak : Kazmak
Afgurmak : Havlamak
afiçi= yeni olmaya baÅŸlayan salatalık
Afkurmak: Havlamak
Kakanis etmek:kendi kendine soylenmek
AÄŸanus etmek: Inlemek
AÄŸÄŸ: kapıları kilitlemek için kullanılan demir parçası
AÄŸuz : DoÄŸuran ineÄŸin ilk sütü
Aha : İşte
Ahpin: gübre
Ahpon : Hayvan gübresi
Alaf : YeÅŸil bitkilerden oluÅŸan hayvan yemi
Alay : DüÄŸün günü, gelini damadın evine getiren grup
AnaÄŸlis etme : Kusmaya çalışma
AnavaÄŸla : Toprak faresi
Anceli-Kunceli : Tahta revalli
Ander : DeÄŸersiz, yaramaz
Ander : Fena, kötü
Ander kalmak: Kötürüm olmak
Ander: Lanetli, uÄŸursuz.
Anderpali : Çukur açmak için kullanılan kazık
Anis : Yüksek kesimlerde yetiÅŸen küçük aÄŸaç
Anteri : Entari
Aruk : Zayıf
AÅŸ ermek : Hamile kadının bazı meyvelere düÅŸkünlüÄŸü
AÅŸamol: Bir Tur Ot
AÅŸana : Köy evinin oturma, yeme içme (aÅŸhane) yeri
Aşlama : Aşı yapma veya suyu ılıtma, fikrini değiştirme
Avat morası : BöÄŸürtlen çileÄŸi
Avurt : Yanağın iki yanı
Ayam : Hava durumu
Ayın oyun : Güvenilir, sözü dinlenir, becerikli
aykirilamak= yan tarafa doÄŸru hareket etmek
Aynalı : Alınlarında beyaz bulunan ineklere verilen isim
Azraha: Canavar.
Bacarozluk Vermek : Farkında olmadan engelleme
Badama : Evlerde mutfak ile yatak odası arasındaki sedir
Badis: Fasulye
BaÄŸlamak : Güveyi büyüleme, iktidarsız bırakma
Ballı lobya : Soya fasulyesi
BaÅŸini baÄŸlamak: Evlendirmek
Başluk : Başlık
Başukari : Yukarıya doğru
Bayyışağa : Aşağıya doğru
Bebuk:Bebeklerin Ağlama Hazırlığı
Becit: Acele, ivedi
Behrenk : Yer altında kendiliğinden oluşmuş su yolu
Belkim : Belki
benem= ben nerden bileyim
Bet : Çirkin
Beyinmek : Büyümek
Beyuk: Büyük
Bezleme : Saçta piÅŸirilen yassı ekmek
Bilama: Bir parça biraz
Bile : Birlikte (bile gidelim)
bile= beraber
Bileki : Taştan oyma ekmek pişirme kabı, sarambula kabı
Bodoooon : İneklere su içirmek için kullanılan ünlem
Bolayki : KeÅŸke, öyle olmasını isteme
Bolayki: KeÅŸke olsa.
Boziya : Boz renkli
buhaÄŸana= hemencecik
Buldır : Geçen yıl
Buli buli buli : Kümes hayvanlarını çağırmak için kullanılan ünlem
Bur/pur : İnce taşlı toprak
Burbut tutma : Meyvelerin çok olması
Burunluk : Yaylaya gidecek hayvanların burunlarına takılan süs
Cafili kürek: Gubre atmaya yarayan çatallı kürek.
CaÄŸ : Örgü ÅŸiÅŸi
CaÄŸle / ÇaÄŸlı : Bit
Caleps: Kalan fındıkların toplanması
Camadan : El dokuması Karadeniz`e özgü sırt çantası
Caris Olmak : Rahatsız olmak
Cavramak : Gayret etmek
Cazı : Kocakarı kılığında, çocuk düÅŸmanı yaratık.
Cidos: sönmek üzere olan ateÅŸ
cimciklamak= çimdik atmak
cirlamak= çığlık atmak
Çafılamak : Tırnakla kazımak, bahane aramak
Çafi : Çatallı kürek
çafilamak= tırnaklamak
Çafladi : İnce odun parçası
ÇaÄŸan : Mısır ayıklamak
ÇaÄŸana : Yengeç
çaÄŸana= yengeç
ÇaÄŸra cevirmek: Hileli iÅŸler yapmak.
ÇaÄŸra: Bicak bilemeye yarar kolla çevrilen düzenek
ÇaÄŸraya sarilmak: Başı belada olmak
ÇaÄŸumi : Salkım
Çahana :Yengeç
Çakal yaÄŸmuru : GüneÅŸli havlarda aniden yaÄŸmaya baÅŸlayan kısa süreli yaÄŸmur
Çakçaka : Modyeliden dökülen mısır tanelerini deremen taşına ileten ahÅŸap oluk
Çakıldak : KuÅŸları tarladan kovmak amacıyla tahtadan yapılmış
Çakuma: Örümcek ağı
Çali : Odun dalları
Çalpara : Küçük bakır tencere
Çambi : Mısır rokopi ve ÅŸokalilerinden örülen, genellikle iskemlelerde kullanılan hasır türü örgü
Çamçaka: Geveze
Çamı : Saç örgüsü
Çangal : Bitkilerin güneÅŸte kurutulması için yere dikilen aÄŸaç dalı
Çapari : Oltaya çok kanca takılarak yapılan bir tür balık avlama aracı
Çapika : AÄŸzı geniÅŸ, minci ve yaÄŸ gibi malzemelerin konulduÄŸu kıl desti (Rumca)
Çaplama : Tahtadan yapılmış sargı çubukları
Çaplama : Tahtadan yapılmış sargı çubukları
Çapli : Dizi
Çapona:menteÅŸe
Çapraz : Åžaşı
Çapraza alma : Bütün hareketlerini tenkit etme veya hızarların diÅŸlerini bileme
Çapula : Kullanılmış ayakkabı
Çapula: Çarık
Çarapali:: At kuyruÄŸu telinden yapılan özellikle kışın kullanılan küçük bir tür kuÅŸ kapanı
ÇaravoÅŸ: Çekirge, balık yemi
Çarık : Hasılsız deriden yapılan bir tür ayakkabı
Çastak : Odunların kuruması için belirli bir düzende üst üste konulması
ÇaÅŸutluk Etmek : Fesatlık etmek (Uygurca)
Çatara : Uygunsuz, yaramaz kiÅŸi
Çatmak : Görmek, rastlamak
ÇaydaÄŸ: Kabak Vb Åžeylere Yapılan Sergi
ÇeÄŸel : Çakıllı yer
Çelefudi:Yarılmış odundan elle ayrılabilen küçük parça, kıymık
Çeli : KurumuÅŸ mısır sapları
Çeli: Mısır bitkisinin gövde kısmı.
Çencik : Kayış takacağı,çengel
Çendey : Yünden yapılarak kola asılan yiyecek torbası
Çepli : Kıymık, küçük aÄŸaç veya taÅŸ parçası
Çerik : Çam kalas
çiçili= solucan
çilambura(çili pumburi)= ateÅŸ böceÄŸi
Çino: Martı
Çivit : Meyve tohumu
Çolbaz : Beceriksiz
Çor: Zıkkım
Çorlanma : Hak etmediÄŸi halde yiyen veya kimseyi beklemeden yiyen birisi için kullanılır
Çort : Dikenlerle kaplı derin çukur
Çuruk ayi: Temmuz
Çuyis etmek: Ağırmak, sızlamak
Da : Anlamı güçlendirmek için kullanılan ek.
Dandaniça : Sözünde durmayan, dönek, daldan dala atlayan bir kuÅŸ
Daraba : Oda duvarı
Darcanli : Sabredemeyen
Dardar etmek ır dır etmek
Darlanmak : Sıkılmak
darlanmak= sıkılmak, bunalmak
Darnı : Çatı katı
Dastar : Yün dokuma kilim
Davli : Odun parçası
Dendelis etme : Yalpalayarak yürüme
Deremen : DeÄŸirmen
DeÅŸenis etme : Sökülüp gelme
DeÅŸurmek: Meyve toplamak
Devren : Köprü
Deyine : Diye
Dilik : DoÄŸuÅŸtan üst dudağı yarık
Diliks etmek : Bir vuruÅŸta öldürmek
Dimla : Biraz
dişlemek= ısırmak
Ebi : Öbür
Ebirini: Ötekini
Ecinli : Cinli, perili
EdiÅŸ : Ses,gürültü
Eğratluk : İmece
EÄŸuu : Gelen olduÄŸunu haber vermek için kullanılan seslenme
Ekiz: İkiz
EkÅŸili : TurÅŸu
Elcan : Yabancı
Elçi : Evlenmede aracılık eden kiÅŸi
Elçinme : Vuracakmış gibi yapma
EliÅŸmek : SataÅŸmak
Emica : Amca
Encami : Acemi
Entari : Fistan
EÅŸka : Gölge
Evza : Kibrit
Falamidi: Sandık çekmecesi
fambur= ıhlamur
Fanila : Kollu atlet
Farfaratis : Çırpınma, çarpıntı
Farfatara (fafatura) : Kelebek
Fayrap : Alevin yükselmesi
Feli : Kabak dilimi
Feli : Parça,kısım
Felombur :Bir Tur AÄŸaç
Feretiko : Rize bezi
Fırçıkte : Ahırlarda hayvan pisliklerinin toplandığı akar yer
Fidruga: Fındığın en körpe filizi.
Findas : Hayvanların atlayıp zıplamaları
fiskuku= böÄŸürtlen
Fitne: Yavru Balık
Fitra: Mısır fidesi
Fitruka : İyi giyimli kız, yerden biten kestane filiz
Foli: yerde küçük çukur
Fitruka:kestanenin karga dikilmiÅŸinin filiz vermesinde oluÅŸan kestane
Fodik : Oyun oynamak için açılan çukur
Frambul : Ihlamur
Furunkurusu : Fırında kurutulan mısır
Fuska : Olmamış incir
Fuşki: Dışkı
Fuştul :Fındığın yeşil kabuğu
Fuzan : Toz bulutu
Gaban: Yamaç, eÄŸimli arazi.
Gabyana: Lanet olası
Gada / Gadanı Almak : Çare olmak, avutmak
Gaganis Etmek : Tavuğun gıgıklaması
Ganci: Kabuklu yemiÅŸ içi
Ganguli Guçça : Tahta revalli
Ganzi : Kabuğu kırılmış fındık
Gatneri:Büyük Kazan
Gebiç : DeÄŸirmencinin hakkı olan pay
Geceluk : Gecelik
Gegma: Büyük Gügüm
Gelembur:Kazan,Gugum Vb Åžeylerin AteÅŸte Isıtılmak İçin Asılan Zincir
Gerdel : İneğe verilen yemin konulduğu tahta kap
Gerdel:İneklere Su Ve Yiyecek Verilen Kap
GerneÅŸmek : GöÄŸüs kaslarının geniÅŸletilmesi
Geroç: Dal Çekmeye Yarayan Kanca
GetoÄŸ: Bir Tur Kazan
Geyme : Kılıf, özellikle yastık kılıfı
Gogona: Kagittan bir tür küçük uçurtma
Gorbagor: Kötü ruhlu ihtiyar
Gorgot: ÖgütülmüÅŸ mısır.
Gorza : LoÅŸ, kuytu yer
Gover: İnsan dışkısının çok sert sopa gibi hali
Gömre : Sığır dışkısı
göreslenmek= özlemek
Gugu: BaykuÅŸ
Gugul: Tepe
Gugulli: Tepeleme, silme dolu
Gukku : İsmiyle aynı sesi çıkaran kuÅŸ çeÅŸidi
Gübü : Keser,balta gibi aletlerin sırtı
Günkurusu : GüneÅŸte kurutulmuÅŸ mısır
ÄŸarÄŸaris etmek= bağırıp çağırmak
Haböyle : Böyle
Habu : Bu
Habu : Bu(ünlem)
Habura : Burası
Haçan (haçanki) : Mademki (Uygurca)
Haçan: Madem
haçanki= ne zaman ki
Halaçı : Dolu
Halastar : Geniş ağızlı bakırdan su kabı
halaz: Dolu yağışı
Haloti : Balgam
Haman: Hemen
Hamdospara : BöÄŸürtlen
Hamlahus : Mısır
HamucaraÅŸ: Çilek.
Hane : Neredesin?
HantoÅŸura : TavÅŸan
Hapalamak : Karıştırmak
Hapsi : Hamsi
Hapsikoli : Bir tür hamsi yemeÄŸi
Harçı : Sırık
Hardama : Çam aÄŸacından ince tahta biçiminde kesilen çatı örtüsü
Harhali etmek : Kabuğundan ayırmak
Hark : Ark
HaÅŸindi : Åžimdi
HaÅŸlak : Olumsuz, ***** adam
HaÅŸli : Çok sıcak
HaÅŸu : Åžu(ünlem)
HaÅŸuli : Ana malzemesi mısır unu olan bir türlü yemek
Hatyaluk : Çöplük
Hau : O(ünlem)
Havli : Havlu
Havu : Åžu
Hayat : GiriÅŸ, hol
Hayın : Çok ÅŸiddetli, iyi
He: Evet
Hedik : Dallardan yapılan kar ayakkabısı
Hedik : Kar üzerinde batmadan yürümeye yarayan aÄŸaç dallarından yapılan ayakkabı
Heleke: Ruhsal hastalıkların iyileÅŸmesi için hocaya okutmaya gidilen bir yer
Helepi : Kabak çekirdeÄŸi
Hemayil: Üçgen yada dörtgen biçimli gümüÅŸ zincir kap
Hemence : Bir çeÅŸit bez çanta
Hep : Hap
Herle : EkÅŸi ayran veya yoÄŸurtla yapılmış un çorbası
hesetten mi= gerçekten mi
heveslenmek=özenmek
Hışır : Yıkık,viran
Hışırı çıkmak : çok yorulmak
Hinik: Sümük.
Hohol: Toz parçası
Hoholis: Birbirine sarılmış, birbirine dolanmış.
hohori(ÄŸoÄŸori)= baykuÅŸ
Hor: AteÅŸ, hararet.
Horom : Mısır saplarının kurutulması için oluÅŸturulan küme
hovini almak= hevesini gidermek
hukelenmek= öfkelenmek
Hulam/sulam : Mısır biçildikten sonra tarlada kalan sap
Humi : Çam aÄŸacının kabuÄŸundan yapılan çamsakızı kabı
Hurdila : Gırtlak
Ikılmak : Yıkılmak
İfteri : Eğrelti otu
İfteri : Eğrelti otu
İkamak : Yıkamak
İkicanli : Hamile
ikilmak= düÅŸmek
İlamur : Ihlamur
İlan : Yılan
İpranmak : Eskimek, yırtılmak
İpratmak : Yırtmak, eskitmek
İs : Akıl (us)
İsa,isama.isaki : Meğer
İsi gitmik : Aklı gitmek, düÅŸecek gibi olmak
İspandam : Çınar aÄŸacı
İstali: Dağ evi.
İstifi lahana : Lahana yemeÄŸi çeÅŸidi.lahana yığması da denir
İstifiza : Çiçek de açan bir çalı türü
İşkebit : Sarı renkli yaban arısı
İşkebit :Yabanarısı
İşkillenme : Åžüphe etme
İşluk : Gömlek
İşmar : El,göz ile gizli iÅŸaret
iÅŸmar etmek= göz kırpmak
iturmek= kaybetmek, yitirmek
Kaban : Arazideki yüksek yer
Kaçata : Alın
Kafeka: Küçük güÄŸüm
Kafkal : Taneleri koçandan ayırma
Kaful : Dikenlik
Kaful : Dikenlik,içine girilemeyen çalılık
Kaful: Ocak, küçük aÄŸaç grubu
KeÄŸle : Bit
Kakaçi : Koyun pisliÄŸi
Kalandar : Ocak ayının on dördünde baÅŸlayan ay.
Kalandar bozma : Kalandar ayının ilk günü eve uÄŸurlu biri alınır.Mısırın çok olması bu kiÅŸinin uÄŸuru olur.
Kaleçi : Boncuk
Kalem : Küçük aÄŸaç dalı
Kalemidi: Iplik yapmaya yarayan bir tür alet
Kaluk : Evde kalan, evlenmemiş kız
Kambi : Taze çay filizi
Kanaviça: Bir tür ince dokuma
Kanci : Dilim
Kandala : Tıpa, musluk
Kapaniza : KuÅŸ avlamaya yarayan tuzak
Kapiluk İstemek : Gelin eve girmeden erkek tarafından bir şey istenmesi
Kapoçi : Çıbanın su toplamış hali
Karaateş : Eski evlerde yemek pişirme ısınma amacıyla
Karağı : Çengelli iÄŸne
Karak : Kapı kilitlemeye yarayan ucu eğri demir
Karakış : Aralık
Karamış: Kara yemiş
karamiÅŸ= karayemiÅŸ
Karaptal : Kara Abdal adlı birisinin düzenlediÄŸi yayla ÅŸenliÄŸi
Karganak : DeÄŸirmen taşına mısırın düzenli gelmesini saÄŸlayan tahta
Karkalaçi : Derelerin denize taşıdığı odun
Karnali : El sepeti
Kartof: Patates
Kartuli : Baca kurumu
Karuz : Yük taşımada kullanılan ip veya tirmaça takılan U ÅŸeklindeki aÄŸaç dalı
Kasapetra : Sert toprak
Kastaniça : Beyaz kabak
KaÅŸ : Derin yamaç
KUMUŞİ:KESTANENİN DIÅž KABUÄžU VEYA ÇIKTIÄžI DİKENLİ KABUK
Cemalettin SAK