DavutoÄŸlu, basına kapalı toplantıda yaptığı konuÅŸmada Avrupa'nın Arap Baharı'nın yaÅŸandığı bölgeye artık geçmiÅŸten kalan Haçlı veya sömürgeci algısını yıkacak demokrasi ve hukukun üstünlüÄŸü gibi deÄŸerler üzerinden yaklaÅŸması gerektiÄŸini belirtti.
Dışişleri Bakanı
Ahmet DavutoÄŸlu, Polonya'nın Sopot ÅŸehrinde gerçekleÅŸen AB DışiÅŸleri Bakanları Gayri-Resmi Toplantısı'nda Avrupalılara Mavi Marmara baskını ve OrtadoÄŸu'daki geliÅŸmelere iliÅŸkin önemli uyarılarda bulundu. DavutoÄŸlu, Sopot'tan
Ankara'ya dönerken beraberindeki gazetecilere, toplantıda yaptığı konuÅŸmanın ana çerçevesini aktardı.
Mavi Marmara'da AB üyesi ülkelerin vatandaÅŸlarının da olduÄŸunu hatırlatan DavutoÄŸlu, "Bu bizimle Ä°srail arasında bir mesele deÄŸil, Ä°srail ile uluslararası hukuk, ahlak ve uluslararası toplum arasında bir mesele." dedi.
Avrupa'nın Arap Baharı'nın yaÅŸandığı bölgeye, geçmiÅŸten kalan Haçlı veya sömürgeci mantığıyla yaklaÅŸmaması gerektiÄŸini belirten DışiÅŸleri Bakanı, bu algıyı yıkacak demokrasi ve hukuk gibi deÄŸerlerin önemine iÅŸaret etti:
"Kimseye empoze eder ÅŸekilde davranılmamalı. Sömürge algısı oluÅŸursa, dönüÅŸümün ekseni kayar. Otoriter rejimler bunu kullanır."
DavutoÄŸlu, Suriye ve Libya'daki durumu aktardıktan sonra bölgeyi ve uluslararası toplumu bekleyen üç tehlikeyi ÅŸöyle sıraladı: "Demokrasi mücadelesinin bir Sünni-Åžii çatışmasına, mezhep çatışmasına dönüÅŸmesi riski var. Bu risk Suriye, Lübnan, Bahreyn ve Yemen'de hep var.
Buna dönüÅŸtüÄŸü anda idare etmek çok zor. Ä°kinci olarak Ä°srail, barışa ÅŸans tanımayan kibirli bir politika takip ediyor. Demokrasi için ayaklanan halk, bir müddet sonra Ä°srail karşıtlığıyla bilenebilir. Bu durum bir bölgesel soruna dönüÅŸebilir. Üçüncü olarak bölgede Batı ve Avrupa karşıtlığı tırmanabilir ki, bu uluslararası bir soruna dönüÅŸebilir."
Finli Bakan: Türkiye artık bu masada yer almalı
Bakan DavutoÄŸlu, toplantıdaki DoÄŸu ortaklığı ve Akdeniz komÅŸuluk politikaları çerçevesinde yaptığı konuÅŸmada, Avrupa'nın bütün Akdeniz ve OrtadoÄŸu ile iliÅŸkilerinde yeni bir paradigmaya ihtiyaç duyduÄŸunun altını çizdi.
DavutoÄŸlu, Türkiye'nin hem Avrupalı hem de OrtadoÄŸulu olarak meseleye iki kimlik ve iki perspektifle bakabildiÄŸini, dolayısıyla uyarılarının dikkate alınmasının önemli olduÄŸunu vurguladı.
Bakan'ın açıklamalarının ardından söz alan Finlandiya DışiÅŸleri Bakanı Erkki Tuomioja, "Türkiye'nin yaptığı katkılar ve analiz, artık kendisinin bu masanın dışında deÄŸil etrafında yer alması gerektiÄŸini gösteriyor.
Bu, Türkiye'nin Avrupa'ya ne kadar deÄŸer katacağını gösteriyor. Türkiye'nin bu masada yer alması artık bir zarurettir." ifadelerini kullandı. DavutoÄŸlu, Alman DışiÅŸleri Bakanı Guido Westerwelle'nin de, Türkiye'nin katkısının yadsınamaz olduÄŸunu söylediÄŸini aktardı.
DavutoÄŸlu, 'GeliÅŸmeler Türkiye'nin AB üyeliÄŸi konusundaki konumunu daha da güçlendiriyor mu?' ÅŸeklindeki bir soru üzerine ÅŸunları söyledi: "Finli Bakan Tuomioja bunu açıkça söylüyor.
DiÄŸerleri ise yüz ifadeleriyle, jest ve mimikleriyle onaylıyor. Avrupa BirliÄŸi, bu konuda kendi kurduÄŸu mekanizmaların mahkumu.
En küçük bir üye ülke bile AB'nin büyük bir stratejik çıkarını engelleyebiliyor.
Rum yönetiminin,
Almanyaveya
Fransa'yı normal ÅŸartlarda esir alması mümkün mü? Ama AB sistemi içinde bu böyle gerçekleÅŸiyor. AB artık böyle bir yükü kaldıramaz hale geldi. Bir de Kıbrıs'ı sorun çözülmeden üye yapmanın mahkumu AB.
Bu iki mahkumiyetten çıkıp da stratejik vizyonunu göremiyor. Bunlara ek olarak Avrupa'da her ülkenin iç gündemi de bir etken oluyor bu konuda."
Kıbrıs konusunda, Rum DışiÅŸleri Bakanı Erato Kozaku Markulli'nin toplantı sırasında gelip kendisine "sizinle görüÅŸelim" dediÄŸini, kendisinin de KKTC ve Yunanistan'ın yer alacağı bir görüÅŸmeye her zaman hazır oldukları mesajı verdiÄŸini aktardı.
DavutoÄŸlu, KKTC ve Rum liderlerin Long Island'da buluÅŸturulacağına iliÅŸkin haberlerin hatırlatılması üzerine ise, "Rum lider Hristofyas ülkesinde büyük baskı altında, Burgenstock türü bir toplantı faydalı olabilir." ifadelerini kullandı.
Yardım etmek istiyorsanız İsrail'le konuşun
AB dışiÅŸleri bakanları, toplantı sırasında DavutoÄŸlu'na Ä°srail ile ilgili geliÅŸmeleri sordu. Kendisinin toplantıda herkesten sonra söz aldığında meseleyi DoÄŸu Akdeniz dengelerine getirdiÄŸini ifade eden Bakan, "Suriye'de yaÅŸananları, Kıbrıs'taki durumu ve Ä°srail'i anlatarak herkesi dikkatli davranmaya davet ettim." ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Toplantıda tüm bakanların gelip kendisine Ä°srail konusunda Türkiye'nin haklı olduÄŸunu ve iliÅŸkilerimizi yumuÅŸatmamızı tavsiye ettiklerini ifade eden DavutoÄŸlu, verdiÄŸi cevabı ÅŸöyle aktardı:
"Bizim için Arap Baharı olsa da olmasa da OrtadoÄŸu meselesi olsa da olmasa da bu ayrı ve ilkesel bir durum. VatandaÅŸlarımız savaÅŸ ÅŸartları olmadan bir düzenli ordu tarafından öldürüldü. Bizi üzen ÅŸu oldu: O gemide tutuklananlar arasında bu masa etrafındaki ülkelerin çoÄŸunun vatandaÅŸları da vardı.
Ve onları Tel Aviv'den biz çıkarıp Ä°stanbul'a getirdik ve ülkelerine gönderdik. VatandaÅŸlarınız döndükten sonra bir anda mesele Ä°srail meselesi oldu.
Orada kalsalardı onlar sizin de meseleniz olacaktı. Bu, bizimle İsrail arasında bir mesele değil, İsrail ile uluslararası hukuk, İsrail ile ahlak ve uluslararası toplum arasında bir mesele."
DavutoÄŸlu, "Ä°srail meselesinde yapabileceÄŸimiz bir ÅŸey var mı?" diyen bakanlara, "Yardımcı olmak istiyorsanız gidin ve Ä°srail'e özür dilemesini ve tazminat ödemesini söyleyin. Bunu derseniz en büyük yardım olur." karşılığını verdi.
Toplantıda, Ä°talyan DışiÅŸleri Bakanı Franco Frattini de gelip azınlık mallarının iadesiyle ilgili reform nedeniyle teÅŸekkür etti. Suriye konusunda ise bir Avrupalı bakan, Türkiye'nin tutumunun belirleyici olduÄŸunu söyledi. Özellikle gönülsüz olan bazı ülkelerin BM'de Suriye karşıtı bir karar çıkarmak için Türkiye'nin tavrını dikkate aldığını kaydetti.
Ä°srail'de muhalefet birleÅŸti, bizde ise...
DışiÅŸleri Bakanı DavutoÄŸlu, muhalefet partilerinin, hükümetin Mavi Marmara saldırısıyla ilgili Ä°srail'e yönelik açıkladığı yaptırımlara iliÅŸkin tepkisini de deÄŸerlendirdi.
Bakan, "Ä°srail'de siyasi partiler arasında o kadar ihtilaf var ki; ama haksız oldukları konuda bile birliÄŸi korumaya çalışıyorlar. Bizde ise MHP tepkiyi yetersiz bulurken,
CHPise karşı tavır aldı. Dış politikada ihtilaf olur. Bunu yadırgamam; ama vatandaÅŸlarımızın öldürüldüÄŸü bir olayda ihtilaf olmaz.
Bir ay önce tepki vermediÄŸimiz için eleÅŸtiriliyorduk, ÅŸimdi ise ülkeyi savaÅŸa sürüklemekle suçlanıyoruz. Burada haklı olan taraf biziz. Türk basını, bu ulusal meseleyi muhalefetten daha iyi benimsedi. Daha doÄŸru tepkiler verdi ve ulusal onur anlamında daha bilinçli davrandı."
ifadelerini kullandı.
Muhalefeti bilgilendirmede bir eksikliklerinin olup olmadığının sorulması üzerine ise, "Meclis'in ve muhalefetin bilgilendirilmesine büyük önem veriyorum.
Suriye dönüÅŸü hemen bilgilendirmeyi planlıyordum kendilerini. Daha ben Suriye'deki görüÅŸmelerimi sürdürürken, Ankara'da bana taÅŸeron yakıştırması yapılıyor. Bu yakışır mı? O zaman ben neyi bilgilendireyim." siteminde bulundu.