Haftanın en önemli gündem maddesi olarak görülen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı tamamlandı.
Yurt içi piyasaların merakla beklediÄŸi bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı kararı, Merkez Bankası BaÅŸkanı Åžahap KavcıoÄŸlu tarafından aktarıldı.
"FİYAT İSTİKRARI HEDEFİ GÖZETİLİYOR"
TCMB’nin ilk açıklamaları, "Arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı politika faizinde yapılan aÅŸağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığı deÄŸerlendirilmiÅŸtir. Cari iÅŸlemler dengesindeki iyileÅŸmenin sürmesi beklenirken, bu eÄŸilimin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir. Kurul, para politikasının ana hedeflerinde bir deÄŸiÅŸikliÄŸe yol açmadan sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli bir politika olarak destekleme kararı almıştır.” ÅŸeklinde gerçekleÅŸti.
Verilen kararla birlikte TCMB’nin anketlerindeki yıl sonuna iliÅŸkin faiz beklentilerine gelinmiÅŸ oldu.
EKONOMİSTLERİN ÜÇ FARKLI BEKLENTİSİ VARDI
Bir önceki ayda toplanan TCMB, Para politikası kurulu gecelik faizi 100 baz puan düÅŸürerek yüzde 19’dan 18’i indirmiÅŸti. Bugün de faiz beklentisi konusunda ekonomistler, faizin 50 ya da 100 baz puan düÅŸürülmesi ve sabit bırakılması yönünde üç farklı beklenti taşıyordu.
FAİZ KARARI KADAR KARAR METNİNİN MESAJLARI DA ÖNEMLİ
Piyasalar, Merkez Bankası’nın faiz kararı ile birlikte kararın açıklanırken verilen mesajları da takip ediyor. Kurumdan toplantı sonrası yapılan açıklamalar ÅŸöyle aktarıldı:
“Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 18’den yüzde 16’ya indirilmesine karar vermiÅŸtir.
Küresel iktisadi faaliyette yılın ilk yarısında yaÅŸanan toparlanmaya raÄŸmen yakın dönemde açıklanan güven endeksleri, salgının etkisiyle gerilemeye baÅŸlamıştır. Aşılama oranlarındaki artışa raÄŸmen salgında yeni varyantlar küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aÅŸağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. BaÅŸlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaÅŸanan iklim koÅŸullarının küresel gıda fiyatları üzerinde olumsuz yansımaları görülmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, geliÅŸmiÅŸ ülke merkez bankaları enflasyondaki yükseliÅŸin talep kompozisyonundaki normalleÅŸme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını deÄŸerlendirmektedir. Bu çerçevede, geliÅŸmiÅŸ ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruÅŸlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.
Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiÄŸine iÅŸaret etmektedir. Aşılamanın toplumun geneline yayılması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve baÄŸlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileÅŸimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır. Dayanıklı tüketim malları talebi yavaÅŸlarken, dayanıksız tüketim mallarında bir toparlanma gözlenmektedir. İhracattaki güçlü artış eÄŸilimiyle yılın geri kalanında yıllıklandırılmış cari iÅŸlemler dengesindeki iyileÅŸmenin sürmesi beklenmekte, bu eÄŸilimin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir.
Enflasyonda son dönemde gözlenen yükseliÅŸte; gıda ve baÅŸta enerji olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya baÄŸlı talep geliÅŸmeleri etkili olmaktadır. Bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklı olduÄŸu deÄŸerlendirilmektedir. DiÄŸer taraftan, güçlü parasal sıkılaÅŸtırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaÅŸlatıcı etkileri devam etmektedir. Parasal duruÅŸun sıkılığı ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya baÅŸlamıştır. Bunun yanında, bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için güçlendirilen makroihtiyati politika çerçevesinin olumlu etkileri gözlenmeye baÅŸlamıştır. Kurul, para politikasının etkileyebildiÄŸi talep unsurları, çekirdek enflasyon geliÅŸmeleri ve arz ÅŸoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri deÄŸerlendirmiÅŸtir. Bu çerçevede politika faizi 200 baz puan indirilerek yüzde 16 olarak belirlenmiÅŸtir. Bununla birlikte, arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı olarak politika faizinde yapılan aÅŸağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığı Kurul tarafından deÄŸerlendirilmiÅŸtir.
Kurul, ayrıca iklim ve diÄŸer çevre kaynaklı riskleri sınırlandırmak amacıyla, para politikasının ana hedeflerinde bir deÄŸiÅŸikliÄŸe yol açmadan sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli bir politika olarak destekleme kararı almıştır.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doÄŸrultusunda enflasyonda kalıcı düÅŸüÅŸe iÅŸaret eden güçlü göstergeler oluÅŸana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde saÄŸlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düÅŸüÅŸ, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eÄŸiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının saÄŸlıklı ve sürdürülebilir bir ÅŸekilde devamı için uygun zemin oluÅŸacaktır.”
POLİTİKA FAİZİNİN AYLARA GÖRE SEYRİ
TARİH / POLİTİKA FAİZİ
EKİM 2020 / % 10,25
KASIM 2020 / % 15,00
ARALIK 2020 / % 17,00
OCAK 2021 / % 17,00
ÅžUBAT 2021 / % 17,00
MART 2021 / % 19,00
NİSAN 2021 / % 19,00
MAYIS 2021 / % 19,00
HAZİRAN 2021 / % 19,00
TEMMUZ 2021 / % 19,00
AÄžUSTOS 2021 / % 19,00
EYLÜL 2021 / % 18,00
EKİM 2021 / % 16,00
