BaÅŸta CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan olmak üzere Türk halkı, Gazze'ye yapılan zulmün durmasını istiyor.
İsrail'e savaşın durması için çaÄŸrı yapılırken, yine en büyük yardımlar Türkiye'den gidiyor.
Bu kapsamda da yardım tırları Rehaf Kapısı'na ulaşırken, sağlık alanındaki desteklere ilişkin ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan yanıt geldi.
Koca yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Gazze için saÄŸlık seferberliÄŸine hazır olduÄŸunu belirtti.
SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca, BeÅŸtepe’deki Kabine toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
İşte Bakan Koca'nın açıklamalarından satır baÅŸları:
"Gemi hazır bekliyor"
Gazze için biliyorsunuz bir gemi hastanemiz hazır bekliyor. 40'a yakın ambulans planladık ve göreve hazırlar. 8 Koca Yusuf uçakla küvözler, ventilatörler, küçüklü büyüklü çok sayıda jeneratör gönderdik. İki genel müdür arkadaşımızla birlikte 20 kiÅŸilik saÄŸlık ekibimiz halen orada.
Hem refah sınır kapısına yakın bölgede hem de El AriÅŸ Havalimanı'nda 20 sahra hastanesi kurmak için tüm hazırlıklarımızı yaptık. Bütün bunlarla ilgili Mısır ve Filistin SaÄŸlık Bakanlıkları ile yakın diyalog içindeyiz. GüvenliÄŸin saÄŸlanması ve izinlerin verilmesini bekliyoruz. İzin verilmesi halinde derhal saÄŸlık operasyonlarını baÅŸlatmaya hazır bekliyoruz.
"İsrail, Türk - Filistin Dostluk Hastanesi'ni hedef aldı"
Türk Filistin Dostluk Hastanesi ise 36 bin metrekare kapalı alana sahip 180 yataklı TİKA tarafından yapılıp Filistin’e hediye edilen bir hastanedir.
Hastanede görevlendirilen bir saÄŸlık çalışanımız yok. BildiÄŸiniz gibi bu hastane de hedef alındı. Halen 80 hasta onkolojik tedavi için yatırılmış durumda. Fakat ilaç tedariki yapılamadığı için kanser hastalarının tedavisi ciddi oranda aksamış durumda.
Bütün bu yapılanlar ne insanlığa ne vicdana sığar. SaÄŸlık çalışanlarının, kanser hastalarının hedef alınması, ölüme terk edilmesi ya da bombaların hedefi olması aslında bir savaÅŸ suçu içeriyor. Çocuklar hiçbir kavganın ölen tarafı olamaz. Hastalar ve yaralılar hiçbir düÅŸmanlığın ezileni olmamalı.
Ancak gözler kin ve intikam duygusuyla yüklü, kulaklar da tüm insani haykırışlara kapalı olduÄŸu için SavaÅŸ suçu iÅŸlemeleri de maalesef çok kolay oluyor. Fakat sessiz kalan tüm insanlık vicdan mahkemesinde bunun hesabını vermeye, mutlaka kendini hazırlamalı. Masumların çığlıkları bir gün hepimizin uykusunu bölecek ve hakkını bizden isteyecek.
Uyuz vakaları hakkında
Uyuz vakalarında endiÅŸeye sebep olabilecek bir artış yok. Kısmi bir artış tespit ettik. Çok yakın takip ettiÄŸimiz bir durum. Erken uyarı sistemlerimiz gayet iyi çalışıyor. Bu sayede olaÄŸan dışı geliÅŸmelere erken müdahale ÅŸansımız oluyor.
Uyuz özelinde konuya bakacak olursak, Türkiye genelinde uyuz vakalarında prevalans geçen yıl 2.03 iken bu yılın ilk dokuz ayında 2.17. Yani geçen yıla göre yaklaşık yüzde 7 oranında bir artış gerçekleÅŸmiÅŸ. Deprem bölgesinde ise bu artış yaklaşık yüzde 13 oranında oldu. Deprem bölgesi için beklenenin altında. Dolayısıyla ciddi bir artış olmadı.
Bir salgın durumundan bahsedilmesi söz konusu deÄŸil. Son yıllarda özellikle Karadeniz ve DoÄŸu Akdeniz bölgelerinde artışın biraz daha fazla olduÄŸunu söyleyebiliriz.