Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

Emekliye zam yolda! Cevdet Yılmaz: En düşük emekli maaşı alanlara dönük çalışıyoruz

Emekliye zam yolda! Cevdet Yılmaz: En düşük emekli maaşı alanlara dönük çalışıyoruz

CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Yılmaz, emeklilere yapılacak ek zamla ilgili çalışmaların yapılarak kabineye getirileceÄŸini ve ardından Meclis'in takdirine sunulacağını açıkladı. En düÅŸük emekli maaşının yükseltilmesi ve bu rakamın üzerinde maaÅŸ alanlarla arasında denge saÄŸlanması konusunun da yasal bir düzenleme ile giderilebileceÄŸini dile getirdi.

13.01.2024 / 10:28

CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ä°stanbul’da ekonomi basını ile bir araya geldi. 2023 yılının deÄŸerlendirildiÄŸi toplantıda, 2024 yılı için belirlenen hedefler de aktarıldı.



Yılmaz, sunumuna baÅŸlarken, küresel ekonomilerdeki geliÅŸmelerden Türkiye ekonomisinin de etkilendiÄŸini ancak buna raÄŸmen birçok açıdan Türk ekonomisindeki verilerinin ortalamaların üzerinde kalarak pozitif seyrettiÄŸini bildirdi.



Yılmaz, toplantıda gazetecilerin yönelttiÄŸi emekli maaÅŸlarına yapılacak zam süreci ve en düÅŸük emekli aylığına dair nasıl bir uygulama getirileceÄŸine dair sorulara "En düÅŸük emekli alanlara dönük olarak da ne yapabiliriz diye çalışıyoruz." ÅŸeklinde yanıtladı.



Yılmaz cevaplarında, SSK ve BaÄŸkur maaÅŸlarının da dengeleneceÄŸini aktararak, "Bugüne kadar nasıl çalışanların, emeklilerin yanında olduysak bundan sonra da olmaya devam edeceÄŸiz." mesajı verdi.



Cevdet Yılmaz, toplantıda, emekli maaÅŸ artışından kira artış oranı sınırlamasına, yastık altı altınlardan nüfus yoÄŸunluÄŸuna kadar kritik birçok konuda kamuoyunun merak ettiÄŸi sorulara yönelik yanıtlar verdi.



"Emeklileri enflasyona ezdirmemek, bu ana prensibimiz"



CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Yılmaz, emekli aylıklarına zam konusunun hangi aÅŸamada olduÄŸunun sorulması üzerine ÅŸu yanıtı verdi:




Bir defa CumhurbaÅŸkanımızın bir genel prensibi var o prensip çerçevesinde bu 20 yıl hep hareket edildi. O da ÅŸu: Hiçbir zaman çalışanları, emeklileri enflasyona ezdirmemek, bu ana prensibimiz. 20 yılımıza baktığınızda da bunu fiilen uyguladığımızı görürsünüz. Ä°mkanlar oluÅŸtukça da bunun üzerinde olabildiÄŸince çalışanlara, emeklilere destek olmak ana prensibimiz hiçbir zaman deÄŸiÅŸmedi. Enflasyona çalışanlarımızı, emeklilerimizi de ezdirmemek ve çalışanlardan, emeklilerden yana bir bakış açısıyla her zaman bu meselelere yaklaşımımız bu bizim ana felsefemiz, politikamız.




"Planlamaları gerçekçi persfektiflerle yapmalıyız"




Bunu yaparken tabii ki gerçekçi bir ÅŸekilde imkanlarımıza da bakmak durumundayız. Bunu derken sadece kamunun imkanlarından bahsetmiyorum, kamu artı özel. Bütçe imkanları ve ekonominin genel imkanlarıyla toplumsal talepler arasında bir denge oluÅŸturmak durumundasınız. Malum az önce de anlattım çok böyle rahat bir dünya ekonomisi konjonktüründe deÄŸiliz. Bölgemizde son derece olumsuz jeopolitik geliÅŸmelerin yaÅŸandığı bir dönemdeyiz. Tarihimizin en büyük deprem afetini yaÅŸamış durumdayız ve onun yaralarını sardığımız bir dönemdeyiz. Bütün bunları düÅŸündüÄŸünüzde karşı karşıya kaldığımız meselenin ne olduÄŸu daha iyi anlaşılır diye düÅŸünüyorum. Ama tüm bu ÅŸartlara raÄŸmen yani bu sorunlara raÄŸmen bu genel prensiplerimizden uzaklaÅŸmış deÄŸiliz ve elimizden gelen tüm gayreti bu yönde sarf ediyoruz.



"Memur ve memur emeklilerinin maaş artışı ile SSK ve Bağkurlu emekli aylıklarının farklılaşmasının sebebi seyyanen zam"




Memurların artışı ve memur emeklilerinin artışı zaten belli biliyorsunuz. Ocakta enflasyonun belli olmasıyla birlikte enflasyon farkı ve toplu sözleÅŸmeden gelen rakamla birlikte iÅŸte yüzde 50’lere yakın bir rakam gerçekleÅŸmiÅŸ oldu. Bu niye bu dönem biraz daha farklılaÅŸtı? Bu dönem SSK, BaÄŸkur’la emekli aylıklarının biraz daha fazla farklılaÅŸmasının sebebi ÅŸu: Geçen yıl en düÅŸük memur maaşını belli bir seviyeye çekerken, seyyanen bir artış yapıldı biliyorsunuz. Seyyanen artışlar da enflasyona yansımıyor dolayısıyla, enflasyon farkı biraz daha bu seneye özgü bir ÅŸekilde yüksek olmuÅŸ oldu memurlar için böyle bir durum söz konusu, yani oradaki artışın seyyanen yapılmasından kaynaklı bir durum olduÄŸunu söyleyebilirim.




"Temmuz ayında SSK ve BaÄŸkur emeklileri memur emeklilerine göre daha yüksek maaÅŸ alacaklar"



Yılmaz, emekliye zam konusunda pek çok parametre olduÄŸunu belirten ve yıl ortasındaki zamlara dikkat çekerek, sosyal dengenin saÄŸlanmak için düÅŸünülen formüllerin sorulması üzerine ÅŸu ÅŸekilde yanıt verdi:




Yıl ortasında daha farklı bir tablo var. Yıl ortasında SSK, emekliler, çalışanlar bir yılbaşında artış alıyorlar, bir de yıl ortasında artış alıyorlar. Yıl ortasında artış hesaplanırken yine toplu sözleÅŸme ve enflasyon farkları dikkate alınarak hesaplamalar yapılıyor. Oralarda temmuz ayında SSK ve BaÄŸkur daha yüksek görünüyor. Bu sistemden kaynaklanan ÅŸeyler. Bunlar bizim karar verip yaptığımız düzenlemeler anlamında söylemiyorum. Bugünkü uygulanan sistemin sonuçları, toplu sözleÅŸme ve enflasyon farkları. Dolayısıyla, Temmuz ayında SSK ve BaÄŸkur emeklileri daha yüksek alacaklar memur emeklilerine göre.



"Önemli olan dengeyi saÄŸlamak"




Ä°kisine birden baktığınızda önemli olan iÅŸte bu toplu dengeyi saÄŸlamak. Yani yılbaşı ve Temmuz artışlarını birlikte deÄŸerlendirip ikisini yıl bazında aÅŸağı yukarı aynı seviyeye getirmek. Ana yaklaşım nedir diyecek olursanız temel yaklaşımımız aslında bu ÅŸekilde. Gerek emeklilerimizi gerek SSK, BaÄŸkur emeklilerini yılbaşı ve yıl ortası bütün bu yapılanları dikkate alarak, etkilerine bakarak bir dengeye taşımak.





Ana yaklaşım nedir diyecek olursanız, temel yaklaşımımız aslında bu ÅŸekilde. Gerek memur emeklilerimizi, gerek SSK-BaÄŸkur emeklilerimizi yılbaşı ve yıl ortası bütün bu yapılanları dikkate alarak, etkilerine bakarak bir dengeye taşımak, yaklaşımımız bu ÅŸekilde diyebilirim.




"En düÅŸük emekli aylığında kök ücret düÅŸük kaldığı için bir sonraki oransal artışlarda sorun yaÅŸanabiliyor"



Yılmaz, kendisine yöneltilen en düÅŸük emekli aylığı olan 7 bin 500 liranın altında kalanlara yapılacak iyileÅŸtirmenin, bu rakamın biraz üzerine kalanları da düÅŸünerek nasıl bir sistem getirileceÄŸi sorusu üzerine ÅŸu yapıtı verdi:




DiÄŸer taraftan 7 bin 500 lira aylık alanlar var, biliyorsunuz geçmiÅŸte yoktu böyle bir sistem. 2019 yılında yanlış hatırlamıyorsam baÅŸladı, asgari emekli diye bir kavram yoktu, 2018 ve 19’larda ilk defa hukukumuza girdi Meclis’te bir kanuni düzenlemeyle. O tarihten bu yana da çeÅŸitli zamanlarda artışlar yapılarak bugün iÅŸte 7 bin 500 gibi bir kanuni ücret söz konusu. Burada da ÅŸöyle bir ayrım oluyor, normalde primle maaÅŸ dengesi, sosyal güvenliÄŸin özü bu. Ne kadar çok prim, ne kadar uzun süre prim öderseniz maaşınızın o kadar yüksek olması gerekiyor, sistemin mantığı bu. Ama bazı emekli aylıklarının ÅŸu veya bu sebeple, düÅŸük prim ödeme olabilir, az süre çalışma olabilir, burada bu iÅŸi daha iyi bilen uzman arkadaÅŸlarımız da var. Ücreti düÅŸük olanlar var, bunları 7 bin 500’e kanunla getirdiÄŸinizde kök ücret düÅŸük kaldığı için bir sonraki oransal artışlarda sorun yaÅŸanabiliyor, böyle bir durumla karşı karşıyayız doÄŸrusu.



Bu sorunun çözümü için kanun gerekiyor"




Ama bir taraftan da normal primiyle bu civarda yine maaÅŸ alanlar var, ÅŸimdi ikisini birbirinden ayırmak lazım. Yani kök ücreti de 7 bin 500 civarında olan bir topluluk da var, dolayısıyla o sayıların hepsini kök ücreti 7 bin 500’den düÅŸük diye görmemek lazım, 7 bin 400 vardır, 300 vardır, en düÅŸük 5 bin-5 bin 500’ler civarında diye biliyorum, ama burada bir skala var. Ona yakın olan kök ücreti olan var, daha uzak olan var, buralarda da bir anlamda bir sosyal denge anlamında kanuni düzenlemeyle oluyor bunlar biliyorsunuz, idari kararla gerçekleÅŸen ÅŸeyler deÄŸil, bir kanun gerekiyor.




"Sosyal adaleti saÄŸlama politikası söz konusu"




Emekliler ve SSK, BAÄžKUR arasındaki dengelenme konusunda da yine bir kanuni düzenleme ihtiyacı var, asgari ücrete destek konusunda da bir kanuni kamu desteÄŸi biliyorsunuz son dönemde Sayın CumhurbaÅŸkanımız ilan etti o desteÄŸimizi, asgari ücret belirlenirken kayıt dışılık artmasın, iÅŸletmelerimizin rekabet gücü korunsun, istihdam korunsun diye kamu da bir fedakârlık yaptı orada. 700 lira katkı olacak bu asgari ücretlilerimizle ilgili. Daha önce de vergi dışı bırakmıştık zaten, oradan da çok büyük bir gerçekten vergi harcaması söz konusu, sıfır vergi alıyoruz bütün asgari ücrete kadar olan tüm gelirlerden. Dolayısıyla burada bir sosyal adaleti saÄŸlama, daha düÅŸük gelirli olanları destekleme politikası söz konusu.




"Kabine'de ele alınacak ve Meclis'in takdirine sunulacak"




Bu yaklaşımımız devam ediyor elbette, en düÅŸük emekli alanlara dönük olarak da ne yapabiliriz diye çalışıyoruz. Bunlar Hükümetimiz Kabine'de tartışılacaktır önümüzdeki günlerde, Kabine'de bir ele alınacaktır diye düÅŸünüyorum, ardından da Meclis’imizin takdirine sunulacaktır. Henüz bir tarih bilmiyorum doÄŸrusu ama uygun bir zamanlamayla yapılacaktır elbette. Kabinede bu konular ele alınabilir, dolayısıyla bir ÅŸekilde bu karar verilir Hükümet tarafından ve daha sonra asıl Meclis’te tabii bu düzenlemeler söz konusu olacak.




"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın paketine ekleneblir"




Orada da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın bir paketi var. Yani bu konular dışında da kurumsal ihtiyaçlarından kaynaklanan, yine iÅŸ gücü piyasalarına iliÅŸkin bazı tedbirler içeren paket de söz konusu. Bu paketle birleÅŸtirilerek Meclis’imizin gündemine gelir diye düÅŸünüyorum, gerisi tabii Meclis’imizin takdiri, o konuda bizim yorum yapmamız doÄŸru olmaz. Dolayısıyla bugüne kadar nasıl çalışanların, emeklilerin yanında olduysak bundan sonra da olmaya devam edeceÄŸiz.




"Hesaplamaları gerçekleÅŸmesini beklediÄŸimiz enflasyonla ele almak doÄŸru"



Yılmaz, enflasyonla mücadele konusunda da yapanan geliÅŸmeleri bir örnekle ifade etmek istediÄŸini belirterek ÅŸöyle konuÅŸtu:




Hem bu maaÅŸ artışları açısından, hem de az önce bahsettiÄŸiniz faiz meseleleriyle ilgili bir gerçekleÅŸen geride kalmış enflasyon var, bir de önümüzde gerçekleÅŸecek olan enflasyon var. Åžimdi faiz oranı yeterli midir yetersiz midir, TL’ye mevduatları teÅŸvik eder mi etmez mi derken geçmiÅŸ enflasyona mı bakacağız, gelecekteki beklediÄŸimiz enflasyon oranlarına mı bakacağız? Herhalde teknik olarak da doÄŸru olan, gerçekleÅŸmesini beklediÄŸimiz enflasyonla cari faiz oranını mukayese etmemiz lazım, o zaman gerçekten tasarruflara teÅŸvik edici mi deÄŸil mi ona göre deÄŸerlendirmemiz lazım. Yoksa baz etkisinden dolayı mayıs ayının yüzde ÅŸu kadar yüksek enflasyonunu alıp, onu cari faizle mukayese edip ya biz çok negatif faiz veriyoruz demek doÄŸru deÄŸil…










Etiketler: cevdet yılmaz
Bu haber toplam 237 defa okundu
YAZARLAR
 
Anasayfa |

Reklam Verin |

Sitene Haber Ekle |

Bize Ulaşın

  © 2010 YzC Haber Portalı                             Yazılım ve Tasarım: Serdar YAZICI
Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan .yer sağlayıcı. olarak hizmet vermektedir. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz .uyar ve kaldır. prensibini benimsemiştir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, İletişim bölümünden bize ulaşabilirler | Rize Gündoğdu Haber | Rize | Rize Haberleri haberler