Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

Vahdettin ile Atatürk ortak hareket ettiler!

CEMALETTÄ°N SAK
Vahdettin vatan haini iddialarının sanıldığı gibi olmadığı ortaya çıktı. Sultan Vahdettin'in Atatürk hakkında almış olduğu idam kararının da İngiltere'ye karşı oynanan bir siyasi oyun oldu
28.09.2013 / 00:00


    Vahdettin ile Atatürk arasındaki iliÅŸki yıllarca "Vahdettin'in vatan haini" olduÄŸu yakıştıramasının temelinde yapıldı. Ancak Atatürk'ün aÄŸzından Meclis'teki gizli celse de Sultan Vahdettin için kullanılan ifadelerde Atatürk ile Vahdettin'in ortak hareket ettiÄŸi ortaya çıktı.

    Atatürk hakkında idam kararı aldıran Sultan Vahdettin'in Mustafa Kemal hakkında aldırdığı idam kararının ardından yaveri ile özel bir mektup göndermiÅŸ... Mektupta Vahdetin Atatürk'e ÅŸu ifadeleri kullanmış: “Ä°ngiliz süngüsü altında böyle bir karar almak durumundayım. Bu kararı almam senin çalışmaların ile alakalı yürüyeceÄŸin yolda moralini bozmasın.

    Yani durum gösteriyor ki Atatürk ile Sultan Vahdettin bu yolda ortak hareket etmiÅŸ ve Ä°ngiltere'ye karşı müthiÅŸ bir siyasi oyun oynamışlar... Bu belgelere göre; "Atatürk ile Sultan Vahdettin milli mücadale döneminde ortak hareket ettiler" yorumları da tarihçiler tarafından yapılmaya baÅŸlandı.

Ä°ÅŸte Gazeteci yazar Fatih Bayhan'ın Aksiyon Dergisi'ne konu ile ilgili yaptığı açıklamalar:

    Vahdettin-Atatürk iliÅŸkisi tam manasıyla araÅŸtırılmadı bugüne kadar. Yazar Fatih Bayhan, elde ettiÄŸi yeni belgelere dayanarak “Mustafa Kemal’in Samsun görevi onun Anadolu’yu toparlayabilmesi için ortaya çıkartılmış bir görevdi.” diyor.



    Vahdettin ve Mustafa Kemal iliÅŸkisi, kimi çevrelerin kendi görüÅŸleri üzerine temellendirildi bugüne kadar. Kimse de bildik kalıpların dışına çıkacak adımları atmadı veya atamadı. Zira doÄŸru dürüst bir çalışmaya tabi tutulmamıştı konu. O yüzden de Halife ve Sultan VI. Mehmet Vahdettin de ‘vatan hainliÄŸi’ ile suçlanıp durdu yıllarca.



    Ama tarih doÄŸru araÅŸtırılınca, ortaya yeni belgeler çıkarmak mümkün. Sultan Vahdettin ile Mustafa Kemal’in temasları hiç de söylendiÄŸi gibi görünmüyor yeni bilgi ve belgelere göre. Hatta PaÅŸa’yı Samsun’a gitmek için görevlendirenin bizzat Sultan Vahdettin olduÄŸunun ötesinde “Samsun görevinin, Mustafa Kemal’in Anadolu’yu toparlayabilmesi için ortaya çıkartılmış bir görev” olduÄŸu da anlaşılıyor.



    Tarihî konularda yaptığı çalışmalarla gündem oluÅŸturan gazeteci-yazar Fatih Bayhan, yeni yılda Vahdettin ve Mustafa Kemal iliÅŸkisini kitaba dönüÅŸtürüp yayımlayacak. Kıbrıs GerçeÄŸi, Fikriye Hanım, Zübeyde Hanım, Tarih DeÄŸiÅŸtiren Suikastler, Teyzem Latife, Atatürk’ün AÅŸkı Latife, Atatürk’ün Büyük Sırrı kitaplarının yazarı Bayhan, 1922 ve 1923 yıllarına tekabül eden 1. Meclis gizli celse zabıtlarına göre “Halifeye emanet-i ÅŸerifeyi teslim ve biat etmek üzere Ä°stanbul’a bir mebus heyeti bile gönderildiÄŸini” tespit etmiÅŸ mesela. Yeni belgeler, Vahdettin’in hain olmadığı tartışmasına da noktayı koyacak.





“Atatürk, Osmanlı derin devletinin adamıydı.” diyorsunuz. “Atatürk’ün Büyük Sırrı” kitabında o kanaate varmış mıydınız?



    Zaten o çalışmalar sürerken bir ÅŸey ortaya çıkıyor. Yani ‘Neden Mustafa Kemal?’ sorusu hep zihinleri kurcalamıyor mu? Neden Kâzım Karabekir, Ä°smet PaÅŸa, Refet Bele, ÅŸu bu deÄŸil de Mustafa Kemal Atatürk seçiliyor?



-Pek çok rakibi de var. SeçildiÄŸi zaman Ä°ttihat Terakki bağı var, sonra o bağını kopartıyor.



Kopartmak zorunda kalıyor. Çünkü artık Ä°ttihat Terakki’nin bütün siyaseti bitiyor. Yeni bir döneme giriliyor.



-Sultan Vahdettin-Mustafa Kemal üzerine yeni ne tür bilgilere ulaÅŸtınız?



    Benim ulaÅŸtığım nokta, Sultan Vahdettin ile Mustafa Kemal, Samsun’a hareketten önce, son gece, diz dize ahitleÅŸtiler. GörüÅŸmede anlaÅŸmaları ÅŸöyleydi: Vatanın saÄŸlam bir ÅŸekilde selamete çıkartılması hususunda kendisi Ä°stanbul’da düÅŸman devletlerin ilgisini ve dikkatini çekecek, sulh ve anlaÅŸma havası içinde zaman kazanacak, bir yandan da iÅŸgalleri bitirmeye, Anadolu’da yeniden güveni tesis etmeye çalışacaktır. Mustafa Kemal PaÅŸa da Samsun’dan baÅŸlayarak Anadolu’yu örgütleyecek, dağınık askerî ve idarî yapıyı düzene sokacak ve bu sayede iÅŸgallere karşı bir sivil ve askerî harekat baÅŸlatacaktır. Anadolu’nun kurtuluÅŸunun temini hangi yolda görülürse bir diÄŸeri kendini feda edecek ve ülkenin kurtuluÅŸuna zemin hazırlanmış olacaktır.



-Bu konuÅŸma olarak mı aralarında geçiyor?



     Bu ahitleÅŸmenin kaydı kızı Sabiha Sultan’dadır. Ve Vahdettin’in özel yaverindedir. Nitekim bu ahitleÅŸme gecesinde neler yaÅŸandığını kısmen Nutuk’ta anlatır PaÅŸa. Kısmen anlatır ama. Çünkü burada Ä°ngiliz siyasetine karşı bir siyaset geliÅŸtirilmiÅŸtir. Aradaki o ihtilaf noktalarının tamamı danışıklı dövüÅŸ. Mesela, çok enteresan bir ÅŸey söyleyeyim. PaÅŸa hakkında, biliyorsunuz idam fermanı çıkartıyor. Åžeyhülislam da mürted ilan ediyor deÄŸil mi? Ankara Meclisi’nde padiÅŸahın bu kararı tartışılıyor, gizli celsede.



-Azletme yoluna gidiliyor…



     Onu tartışıyorlar. Mustafa Kemal kürsüye geliyor. Gizli celseler açıklanıyor ÅŸimdi. Gizli celse konuÅŸmalarından çıkarttım ben o konuÅŸmayı. Diyor ki “PadiÅŸah Vahdettin bana özel yaverini gönderdi. Biz Düzce’de görüÅŸtük.” Ve Vahdettin’in ona gönderdiÄŸi özel mektubu gösteriyor. “Ä°ngiliz süngüsü altında böyle bir karar almak durumundayım. Bu kararı almam senin çalışmaların ile alakalı yürüyeceÄŸin yolda moralini bozmasın.” PaÅŸa gizli celsede bunu okuyor. Yani bizimkiler müthiÅŸ bir siyaset izliyorlar Ä°ngiltere’ye karşı. Bu benim kurgum deÄŸil. Tarihî veriler üzerinden yaptığım okumalar sonucu kareleri birleÅŸtirince böyle bir fotoÄŸraf ortaya çıktı. Onun için Mustafa Kemal PaÅŸa ile ilgili, yani Vahdettin hain mi, deÄŸil mi tartışmalarının yapılıyor olması abesle iÅŸtigaldir. Sonra gizli celselerden aldığım bir belge daha var.





Açıldı mı gizli celseler?



Daha açılmadı. Bu belgeyi paylaÅŸabiliriz kamuoyuyla. Orada, Ankara’da hükümet kuruluyor, Meclis diyor ki ‘PadiÅŸahımıza biatımızın yapılması lazım.’ Mustafa Kemal PaÅŸa’nın katıldığı Meclis’te biat ekibi kuruluyor. Biat ekibi özel bir trenle Ä°stanbul’a naklediliyor. Harcırahları tartışılıyor.



-Kimler var biat heyetinde?



Erzurum Mebusu M. Durak Bey, Bursa Mebusu Operatör Emin Bey gibi isimler… Mustafa Kemal PaÅŸa görevini yapmış, Anadolu’yu toparlamış, askerî ve idarî dağınıklığı gidermiÅŸ. Sultan Vahdettin bunun üzerine iki ayrı devlet görünümünde kalmak yerine, kendini feda ederek tek resmî yetkinin tümüyle Ankara hükümetinde olduÄŸunu kuvvetlendirmiÅŸtir. EÄŸer Vahdettin vatanı terk edip gitmeseydi iki ayrı hükümet temsil edecekti Türkiye’yi Lozan’da.



-Neden yurtdışına çıktı Sultan Vahdettin?



Orada da Vahdettin’in, “Mustafa Kemal’in aklı da hırsı da yüksektir. Aklı galebe çalarsa çok faydalı olur, hırsı galebe çalmasın.” sözü olayı özetlemiÅŸtir. Ancak cumhuriyetin ilanından sonra Ä°ngiliz baskısı ve yeni kurulan devletin tanınmama riski saltanat ile yolların ayrılmasına neden olmuÅŸtur.



-Sultan Vahdettin’in Ä°ngiliz gemisi ile gitmesi mecburi miydi?



    BaÅŸka ne yapabilirdi? BaÅŸka seçeneÄŸi yoktu. Orada Ä°ngilizlere tam anlamıyla güven verebilmek için onların gemisine bindi ve kendini feda etmiÅŸ oldu. Vatan için kendini feda etmiÅŸ bir padiÅŸahtır Sultan Vahdettin. Ä°ngilizler nitekim daha sonra onu kullanmak da istemiÅŸler belki. Bakın bir ÅŸey daha var. Neden ‘Mustafa Kemal?’ sorusunun arkasındaki en önemli cevaplardan biri ÅŸudur: Mustafa Kemal, ÅŸehzadeliÄŸi sırasında Vahdettin’e seryaverlik yapmış, birlikte Almanya seyahatinde bulunmuÅŸ ve bu seyahat sırasında Anadolu’daki ahvali ayrıntılarıyla konuÅŸma fırsatı bulmuÅŸlar. PaÅŸa, Anadolu’nun her cephesinde bilinçli olarak görevlendirilmiÅŸtir. Oranın fotoÄŸrafını iyi çeksin diye. Bu önemli bir husus. Vahdettin’in ikinci nedeni de damadı Enver’in Mustafa Kemal PaÅŸa’ya tasallutuna mâni olmak için onu Ä°stanbul’da fazla tutmak istememiÅŸtir. Bu yüzden de hep Anadolu’da. Çünkü Mustafa Kemal PaÅŸa’nın günü gelecektir. Planı budur.



-Mustafa Kemal, Ä°stanbul’a bir daha 8 sene sonra mı geliyor?



    Daha sonra geliyor, tabii. Hatta Sultan Vah-dettin’den Almanya ziyareti dönüÅŸünde kendisinin padiÅŸahlığında Harbiye Nezareti’ne talip oluyor Mustafa Kemal. Kabinede görev almak istiyor. Vahdettin diyor ki “Zamanı var.” Sultan Vahdettin padiÅŸahlık makamına oturunca, saÄŸlık dolayısıyla Ä°sviçre’de tedavi gören PaÅŸa, apar topar tedavisini yarıda kesip Ä°stanbul’a dönüyor. Vahdettin’den randevu istiyor. Salı günü randevu istiyor, cuma selamlığından sonra görüÅŸüyorlar. Mesela orada da enteresan tespitlerim var. Vahdettin’in güvenini kazanan Mustafa Kemal PaÅŸa, özellikle son iki yılda, 1918-1919’da, Samsun’a çıkışına kadar, Sultan Vahdettin’le cuma selamlığından sonra neredeyse her hafta kayıtsız özel görüÅŸme yapmıştır.



-Her zaman mı?



    Evet. PadiÅŸah olduktan sonra. Bunu kimileri En-ver’den korktuÄŸu için diye telaffuz eder ama asıl Sultan Vahdettin’in Mustafa Kemal’i Ä°stanbul’da erken bir ÅŸekilde gündeme getirmeme kaygısından kaynaklandığını düÅŸünüyorum ben.



-Peki, en baÅŸtaki konumuza tekrar dönelim. Mustafa Kemal, rakipleri arasında, Sultan Vahdettin nezdinde nasıl bir adım öne geçebilmiÅŸ? O bahsettiÄŸiniz ‘derin yapının’ etkisi var mıdır bunda?



Mustafa Kemal’in Vahdettin’le kurduÄŸu o sıcak temas, Almanya seyahati, onun sonraki hamlelerinde hep avantaj saÄŸlamıştır. Ve padiÅŸaha baÄŸlı bu derin yapı Mustafa Kemal’e tam anlamıyla güvenmiÅŸtir. Samsun’a gönderilmeden önce Dahiliye Nezareti’nden Mehmet Ali Bey, Mustafa Kemal PaÅŸa’yı ÅžiÅŸli’de kaldığı evinde ziyaret ediyor. Bu zat kritik görevde bir zattır. Ardından Bahriye Nazırı Avni PaÅŸa, ÅžiÅŸli’deki evine sık gidip gelmeye baÅŸlıyor, ahbap oluyorlar. Bu görüÅŸmeler Mustafa Kemal’in saltanat, sadakat hislerinin öÄŸrenilmesi ve teyidi için yapılmıştır. Sonra Avni PaÅŸa özel otomobilini ÅžiÅŸli’deki evine gönderip Mustafa Kemal PaÅŸa’yı evinden aldırıp bakanlığa getiriyor. Memleketin ahvalini konuÅŸuyorlar. Mustafa Kemal PaÅŸa o günlerde Harbiye Nazırı Åžakir PaÅŸa tarafından makamına davet ediliyor. Odasında tek kelime edilmeden Samsun’la ilgili görevi takdim ediyor. Onu Samsun’a görevlendiren Vahdettin’in kendisidir. Yani Samsun görevi onun Anadolu’yu toparlayabilmesi için ortaya çıkartılmış bir görevdir. Bandırma Vapuru’nu ayarlayan da Vahdettin’dir. Ailesine yetecek kadar parayı veren de, ailesini himaye eden de Sultan’ın kendisidir.



-PadiÅŸah’a raÄŸmen olmamıştır bunlar yani?



Tabii. PaÅŸa’yı bu göreve götürecek tek vasıta Bandırma Vapuru’dur ve gemiye ait iÅŸlemler bizzat Bahriye Nazırı Ahmet Avni PaÅŸa tarafından yürütülmüÅŸtür. PaÅŸa, gizli, kaçarak gitmemiÅŸtir. Bandırma Vapuru, Kaptan Ä°smail Hakkı kumandasında Samsun seferi için görevlendirilmiÅŸtir. Sadrazam, 14 Mayıs 1919’da NiÅŸantaşı’ndaki konağında Mustafa Kemal PaÅŸa’ya akÅŸam yemeÄŸi verdi. Ertesi gün vapur yola çıkacaktı. O gece Rauf Orbay geç saatlerde Bahriye Nazırı Avni PaÅŸa’nın telefonuyla bakanlığa çaÄŸrılır ve son geliÅŸmeler konuÅŸulur. Çünkü yeni geliÅŸme Ä°zmir’in iÅŸgaline giden sürecin başıydı. Rauf Bey bir an evvel vapurun Ä°stanbul’dan kalkması için çalışırken öÄŸlene doÄŸru ÅžiÅŸli’deki Mustafa Kemal’in evine gidiyor. Evde Refet PaÅŸa, Kurmay Binbaşı Hüsrev ve Ordu MüfettiÅŸi Doktor Albay Ä°brahim Tali de var. Orada hazırlıklara son ÅŸeklini veriyorlar. Mustafa Kemal, Samsun öncesi veda ziyaretlerinde bulunuyor. Önce, günün sabahında, Babıali’de Sadrazam ve nazırlarla görüÅŸmüÅŸ, cuma selamlığından sonra da Hamidiye Camii mahfilinde PadiÅŸah Vahdettin’le bir araya gelmiÅŸtir. Çünkü gece hareket edeceÄŸi kesinleÅŸmiÅŸti artık. Ve 16 Mayıs Cuma gecesi gün batımında vapur yola çıkmıştır. Dahiliye Nazırı Mehmet Ali Bey, nezaretin örtülü ödeneÄŸinden 1100 altından 1000 altını makbuz karşılığında Mustafa Kemal’e vermiÅŸtir.



-Mustafa Kemal’i Samsun’a gönderenin Sultan Vahdettin olduÄŸuna dair belge bile kamuoyunda tartışmalara vesile olmuÅŸtu. Soldan çok eleÅŸtiriler yapılmıştı.



Bu işin sağı-solu yok artık.



-Bülent Ecevit ‘Vahdettin hain deÄŸildi’ dedi, kıyamet kopmadı mı?



Tarih, belgeler ve olaylar üzerinden okunur. Tarihi saÄŸ-sol diye ayırmamamız lazım. Bugüne kadar böyle bir ÅŸey yapıldı. Vahdettin-Mustafa Kemal iliÅŸkisi çok önemli. Çünkü Turgut Özakman gibi tarihçi olmayan bir ismin yazdığı çalışmada bir sürü iftira var. Ziyadesiyle Vahdettin’in aleyhine kullanmıştır.  Tarihte durduÄŸunuz yer çok önemlidir. EÄŸer objektif bir yerden bakarsanız belgeleri doÄŸru okursunuz. Ama taraflı bir yerden bakarsanız o belgelerin her biri size farklı ÅŸeyler fısıldayabilir. Daha ötesini söyleyeyim size. Samsun öncesi Mustafa Kemal’e 9. Ordu MüfettiÅŸliÄŸi ve kurmay heyetini kurma yetkisi verilmiÅŸtir. Anadolu’daki ordu komutanlıklarına yapılan atamalar Samsun öncesine rastlar ve Mustafa Kemal’in isteÄŸine göre yapılmış atamalardır. PaÅŸa, müfettiÅŸ sıfatı ile görünürde Samsun’daki azınlıklarla ilgili ayaklanma olabilir vesaire bahanesiyle gönderiliyor. Ama görev tanımı Amasya, Sivas ve Erzurum ordularını da kapsıyor.



-O da planın bir parçası diyorsunuz.



Evet. Dahası Mustafa Kemal PaÅŸa’nın Anadolu görevi, yetkilendirilmesi, ÅŸark vilayetleri valilerine de, askerî ve idarî makamlara da bildiriliyor. Onun için kolordu müfettiÅŸi olarak Samsun’a gittikten sonra Sivas’a, Amasya’ya, Erzurum’a gittiÄŸinde valiler tarafından karşılanıyor. PaÅŸa’nın vali tarafından karşılanması Vahdettin’in gönderdiÄŸi gizli talimatname üzerinedir. Mustafa Kemal PaÅŸa’ya bu görev evrakı esnasında sadrazamla doÄŸrudan temas yetkisi de veriliyor. Bir müfettiÅŸ için oldukça geniÅŸ yetkiler verildiÄŸi açıkça görülüyor. Böylesi geniÅŸ yetkilerin verildiÄŸine dair atama kararı 5 Mayıs 1919 tarihli Takvim-i Vekayi’de de yayımlanıyor.



-Başka neler var Vahdettin-Mustafa Kemal diyaloglarında?



Mesela o süreçte yazışmaları var. Sivas’ta, bütün toplantı tutanaklarını rapor ediyor Sultan Vahdettin’e. “Sivas’ta yaptığımız kongrede ÅŸunlar oldu. Filanı filan yere aldım, filanı filan yerde görevlendirdim. Buradaki Ermenilerin durumu bu, azınlıkların durumu bu.” diye mektupla rapor ediyor.



-Bunlar bugüne kadar açıklanmadı mı?



Bir kısmı açıklanmıştır ama olay Atatürk-Vahdettin iliÅŸkisi düzleminde ele alınmadığı için gündeme gelmemiÅŸtir.



-Bir art niyet mi var sizce?



Art niyet elbette var. Yoksa bu, Sultan Vahdettin’i meÅŸrulaÅŸtırır. Vahdettin’i vatan hainliÄŸinden çıkarıp normalleÅŸtireceÄŸi için belli kesimler bu iliÅŸkiyi görmezden gelmiÅŸlerdir.



-Sultan Vahdettin yurtdışına gittikten sonra temasları olmuş mu Mustafa Kemal ile?



OlmuÅŸ. Arada heyetler gidip geliyor. Hatta Sultan Vahdettin yurtdışına gittikten sonra elbette mali kriz yaÅŸadılar. Ama Meclis’in örtülü ödenekten para gönderdiÄŸini biliyor musunuz, Mustafa Kemal PaÅŸa’nın talimatı ile.



-Bunlara nasıl ulaşıyoruz?



Kayıtlardan ulaÅŸtık. Para gönderme olayı oluyor. Ama Vahdettin’e sadık olduÄŸunu iddia eden bazı isimler para alışveriÅŸlerinde tabir caizse Vahdettin’i dolandırıyorlar.



-Onlar belli mi?



Belli ama isimleri vermem doÄŸru olmaz.



-Derin yapının padişaha bağlı olduğuna nasıl kanaat getirdiniz?



Böyle bir yapı elbette var. Osmanlı’yı idare eden derin yapı var. Mesela Ankara’yı baÅŸkent seçen Osmanlı’nın derin yapısıdır.



-Atatürk istemiyor, hatta taşımak da istiyor. Ama sonradan arkadaÅŸlarım burada mal-mülk edindi, geç kalındı diyerek vaz geçiyor bundan.



Ankara, Mustafa Kemal’in Ankara’sı deÄŸil, Osmanlı’nın seçtiÄŸi Ankara’dır. Ankara’ya ilk giden Enver PaÅŸa’dır. Enver PaÅŸa, Kastamonuludur. Çanakkale Savaşı sürerken Enver PaÅŸa Kastamonu’ya gider. Çünkü Çanakkale geçilirse ne olacağı üzerine bir B planı hazırlıyorlar. Önce Kastamonu baÅŸkent olarak planlanıyor. Bu B planıdır. Ä°kinci bir yer olarak, tren güzergâhı da olduÄŸu için Ankara seçeneÄŸi masaya yatırılıyor. Ve Enver PaÅŸa Kastamonu’dan Ankara’ya geliyor. Fiziki koÅŸulları da uygun görünce derhal Meclis’in inÅŸasına baÅŸlanıyor. 1. Meclis’in yapım tarihi 1915’tir. Planlarını çizdiren, yapımına onay veren, temelini atan Enver PaÅŸa’dır. Ä°ttihat ve Terakki’nin merkezi diye gösteriliyor. O zaman Ankara’da nüfus kaç ki Ä°ttihat ve Terakki’ye merkez yapıyorsunuz. Meclis imarının talimatı Çanakkale Harbi sürerken 1915’te veriliyor. Zaten Ankara’nın en önemli caddelerinin isimlerine bakın, Ä°ttihatçıların başındaki adamların tamamının isimlerine ait caddelerdir. Ankara bir Ä°ttihatçı ÅŸehridir bu anlamda. Dönelim Kayseri’ye.



-Meclis’in oraya taşınması da gündeme geliyor.



O da C planı. Bugün Kayseri Lisesi olarak hizmet veren merkez aslında Meclis binası olarak planlanmış bir yer. Dolayısıyla Ankara’yı seçen irade Osmanlı’nın derin iradesidir. Mustafa Kemal’i seçen irade ile aynı iradedir.



-Bu derin yapının iradesi, ideolojisi neye tekabül eder?



Devletin kendi varlığını sürdürme iradesi olarak bunu yorumlamak lazım. Nitekim bugün Türkiye Cumhuriyeti ayakta ise bu iradeye borçludur bunu.



-Bugün biraz anlam kaymasına uÄŸradı ama…



O ayrı bir ÅŸey. Derin yapısı olmayan devletler özde sahipsiz devletlerdir. Her devletin bir kırmızı kitabı vardır ve o kitabı icra eden bir heyeti vardır. Türkiye Cumhuriyeti, Selçuklu, Osmanlı, Türk geleneÄŸini sürdüren bir cumhuriyettir. Ve cumhuriyet olma kararı Mustafa Kemal PaÅŸa’dan çok önce, 2. MeÅŸrutiyet’ten sonra Sultan Abdülhamid’in tartıştığı ve gündeme aldığı bir konudur, daha 1908’de. Yani MeÅŸrutiyet’ten sonra cumhuriyete geçiÅŸ süreci planlanmıştır, Harf Ä°nkılabı’na kadar.



-Atatürk’ün vasiyeti konusu var. GerçekliÄŸi nedir? “1988’de Kenan Evren ertelemiÅŸtir açıklanmasını.” da deniyor. Buna dair bir iz çıktı mı karşınıza?



Bu arkadaÅŸların çalışmalarına saygı duyarım. Ancak söz konusu iddia ettikleri vasiyetle ilgili Genelkurmay arÅŸivlerinde çalışma yaptım. Genelkurmay arÅŸivlerinde ne böyle bir kayıt var ne de gizli, rafa kaldırılmış böyle bir vasiyet.



-Siz hepsine ulaÅŸabildiniz mi arÅŸivlerin?



Evet. Åžöyle de bakarsanız, 1940’lı yıllardan sonra aşırı Kemalist bir yapılanmaya dönüÅŸen devlet jakobenizmi, Mustafa Kemal’in bir vasiyeti varsa onu gizlemez, rafa da kaldırmaz, o vasiyetin gereÄŸini yerine getirir. Çünkü Mustafa Kemal bir efsaneye dönüÅŸtürülmüÅŸtür.



Kaynak: Aksiyon Dergisi





 


 


 





 
Bu yazi toplam 3065 defa okundu
Yazarın Diğer Yazıları
YAZARLAR
 
Anasayfa |

Reklam Verin |

Sitene Haber Ekle |

Bize Ulaşın

  © 2010 YzC Haber Portalı                             Yazılım ve Tasarım: Serdar YAZICI
Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan .yer sağlayıcı. olarak hizmet vermektedir. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz .uyar ve kaldır. prensibini benimsemiştir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, İletişim bölümünden bize ulaşabilirler | Rize Gündoğdu Haber | Rize | Rize Haberleri haberler