Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

Birinci Harp’te Çanakkale savunması: Büyük direniş Gelibolu’da başladı

CEMALETTÄ°N SAK
Tarihçi, akademisyen ve yazar Ä°lber Ortaylı, Atlas Tarih dergisinin Nisan-Mayıs 2015 tarihli Çanakkale Özel Sayısı’nda 18 Mart Çanakkale Zaferi’ni anlatan bir yazı kaleme almıştı. Ä°ÅŸte o yazÄ
01.01.1970 / 02:00


SavaÅŸ baÅŸladığında Çanakkale cephesi, henüz müÅŸterek bir saldırıyı kaldıracak güçte deÄŸildi. BoÄŸaz’ı önce denizden sonra karadan zorlayan itilaf güçleri, 9 ay süren Türk savunması sonunda savaÅŸ alanını terk etti. Bu mücadele, büyük bir direniÅŸ döneminin baÅŸlangıcıydı.



Çanakkale savunması, Birinci Cihan Savaşı dediÄŸimiz yeryüzü nüfusunun mevcut devletlerin öncülüÄŸünde iki cephede katıldıkları büyük savaşın, önemini tarih yazıcılığında da elan koruyan çok önemli bir safhasıdır. Hiç ÅŸüphe yok ki Birinci Dünya Savaşı’nın sebepleri ortadır. Yükselen Almanya, sanayii, kara ordularının kuvveti, Ä°ngiltere’yle mukayese edilecek durumda olmamasına raÄŸmen bahriyedeki teknolojisi ve büyümesiyle Ä°tilaf devletleri dediÄŸimiz grubu korkutuyordu.



Almanya’nın karşı tarafta asıl çekince yaratan bir yanı da, iÅŸçi sınıfının sadece Avusturya, Rusya ve hatta Fransa gibi ülkelere göre deÄŸil doÄŸrudan doÄŸruya Britanya’nınkine göre bile daha müreffeh ve daha bütüncül bir ideolojiye tabi olmaya hazır bir kuvvet olmasıydı.



Ve gerçekten de Almanya Birinci Dünya Savaşı’na iÅŸçi sınıfından emin olarak girdi. (Sosyalist hareketler de Rusya blokundan ayrıldı. Bu nedenle III. Enternasyonal’de, ikinciden bir kopma meydana geldi.) Alman ve Avusturya grubunun müttefik adayı Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’dur. Osmanlı’nın 1912-1913 Balkan SavaÅŸları’nda uÄŸradığı bozgun, bir savaÅŸ tarihi olayı olmaktan öte bir siyasi bozgundur. Komuta kademelerinde tutarsızlık vardır. Sevkiyatta son derece acemilikler görülmüÅŸtür. Orada bulunması gereken askerler orada deÄŸillerdi. Ya terhis edilmiÅŸler, ya da baÅŸka yere nakledilmiÅŸlerdi. Ve Balkan Savaşı’na diplomasi zaafıyla giren ordunun ve hükümetin aynı konumunu maalesef Birinci Cihan Harbi arifesinde de sürdüreceÄŸi görülmektedir.



Birinci Harp’te Çanakkale savunması: Büyük direniş Gelibolu’da başladı | Atlas | Gündem


Alman Kayzeri II. Wilhelm Yavuz zırhlısında




SavaÅŸlar konusunda dünya tarihinin mevcut strüktürü deÄŸiÅŸti. Ordular, savaÅŸları cephede yapardı. Cephenin gerisine ya maÄŸlubiyet ya da galibiyet haberi ulaşırdı. Oysa bu savaÅŸta cephe gerisi de muharebenin içindeydi; açlıkla, iptidai uçaklardan alınan bomba ve çivilerle, ekonomik sıkıntıyla, karaborsayla ve yer yer asayiÅŸ sorunlarıyla… Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı, mesela Avusturya-Macaristan Ä°mparatorluÄŸu’nda ve karşı tarafta Rusya’da görülen asayiÅŸ sorunları ve ideolojik nedenlere dayanan ayaklanmalardan masun kalacaktır. Özetle, devletin savaÅŸ boyunca topluma hükmettiÄŸi görülmektedir. Bunda tarihi geleneÄŸi de aramak gerekir. Birinci Cihan Savaşı’nda ordular inanılmaz miktarda asker topladılar. Ä°ÅŸte bu askerleri teçhiz etmek, barındırmak büyük sorun oldu. Osmanlı Türkiye’si de bu problemle karşı karşıya kaldı.



AH ON BEÅžLÄ° ON BEÅžLÄ°”



Savaşın başında hiç görülmemiÅŸ ÅŸekilde bir milyona yakın asker topladık, silah altına aldık. “Silah altına almak” burada bir deyimdir. Çünkü daha ilk anda teçhizat ve mühimmat sıkıntıları baÅŸladı. Bu vakte kadar görülmemiÅŸ bir ÅŸey yapıldı. “Askerlikten muaf” sözü kalktı. Artık medreseliler, gayrimüslimler de vatan savunmasına katılıyorlardı. Ordunun nüfusu, savaÅŸ ilerledikçe daha da artacaktır. Sonunda hepsi bir anda silah altında olmasalar da iki milyonu aÅŸkın asker silah altına alınmıştır. Bu savaÅŸ bir yedek subay savaşı olmuÅŸtur.



Birinci Harp’te Çanakkale savunması: Büyük direniş Gelibolu’da başladı | Atlas | Gündem


27. Alay’a sancak verilmesi töreninden sonra BaÅŸkomutanVekili Enver PaÅŸa önünde yapılan resmi geçit  TUNCA ÖRSES ARŞİVÄ° /RENKLENDÄ°REN: FATÄ°H AÄžAN




 



 



Bilhassa 1915 yılında Ä°stanbul’un Mülkiye, Tıbbiye, Darülfünun gibi yüksek okulları, KabataÅŸ, Galatasaray ve HaydarpaÅŸa gibi liseleri boÅŸalan sıralarla tanınıyordu. Anadolu, seferberliÄŸi hayatında görmediÄŸi ölçüde tatmıştır. SavaÅŸ zamanının meÅŸhur Tokat türküsü “Ah on beÅŸli on beÅŸli Tokat’ın yolları taÅŸlı, on beÅŸliler gidiyor kızların gözü yaÅŸlı”, 1315 (miladi olarak 1899-1900) doÄŸumluları kastetmektedir. Bu gençlerin savaÅŸ yılında yani 1917’de, Çanakkale’deki zayiat dolayısıyla acele askere alındığı ve henüz 17 yaşında oldukları bilinmektedir. Ulaşım imkânlarının kıtlığı dolayısıyla askere almalar, bu tarihe kadar böyle bir iÅŸleme alışmamış, hiç görmemiÅŸ olan Ä°stanbul’u ve tabii Marmara bölgesi kentlerini, Orta Anadolu’yu, Karadeniz kıyılarını ve Çukurova’yı kapsamaktaydı. Nitekim bu savaÅŸta rakamlar çok münakaÅŸalı olmasına raÄŸmen, Mart 1915’ten beri Çanakkale’deki BeÅŸinci Ordu’nun komutanı olan Liman Von Sanders dahi 200 binin üzerinde rakam veriyor. Bazı çevreler ÅŸimdi bunu 50 bine kadar indiriyorlar. Bu hesaplama teknikleri üzerinde ciddi ve etraflı bir rapor okuyamadım. Her halükârda Çanakkale Cephesi’nin savaÅŸ boyunca diÄŸer cephelerden toplam olarak deÄŸilse bile tek tek en çok ÅŸehit verdiÄŸi açıktır. Çanakkale’de subay ve nefer olarak gayrimüslim ÅŸehitler de vardır. Bu topyekûn bir savunmadır. Bir vatan savunmasıdır.



Çanakkale’nin, Birinci Cihan Savaşı’nın Marne, Verdun gibi ve ikinci savaÅŸtaki bazı ÅŸehirler gibi büyük bir abidesi olduÄŸu kesindir. Bütün savaÅŸan ülkelerin bu nevi abide mevkileri yoktur. Mesela Alman-Avusturya Cephesi’nde böyle bir bölge görülmez. DoÄŸu dünyasında da Çanakkale Türk askerlerinin savaÅŸçılığının modern zamanlardaki tek örneÄŸi olarak ortada durmaktadır. Bu savaşın en önemli özelliÄŸi ÅŸudur: Savaşın başında bir dağınıklık hükmetmektedir. Gerçi Almanya ile ittifaka girdiÄŸimiz ve savaÅŸa katılacağımız BaÅŸkomutan Vekili Enver PaÅŸa’nın zihninde çoktan yer ettiÄŸi için Eylül ayından beri Çanakkale giriÅŸi müstahkem bir mevki haline getirilmektedir. Fakat burada henüz tam bir hazırlık görülmez. Bu bölge, henüz müÅŸterek bir hücumu karşılayabilecek kapasitede deÄŸildir. Ä°ÅŸin garibi Ä°tilaf devletlerinde de bu bölgenin ne derece savaÅŸa açık olduÄŸu, ne derecede yoÄŸun savaÅŸ verileceÄŸi konusunda henüz kesin bir karar ve birlikte bir görüÅŸ verilmemiÅŸtir. 



Birinci Harp’te Çanakkale savunması: Büyük direniş Gelibolu’da başladı | Atlas | Gündem


Ä°ttifak Devletleri’ni gösteren propaganda kartları




 



ALMANYA’YLA Ä°TTÄ°FAK ENVER PAÅžA’NIN BAÅžINDAN BERÄ° AKLINDAYDI. BU YÜZDEN ÇANAKKALE EYLÜL AYINDAN Ä°TÄ°BAREN GÜÇLENDÄ°RÄ°LDÄ°.



Hatta savaşın ilerleyen safhasında bile, ÅŸayet BoÄŸaz geçilirse, Ä°stanbul’un kim tarafından ve nasıl iÅŸgal edileceÄŸi ve statüsünün ne olacağı belli deÄŸildir. Nitekim Kasım ayında savaÅŸ ilerlediÄŸi vakit, Ä°ngiltere’nin tutumu, gerçek anlamda bir ÅŸahin olan ve stratejik yönden büyük emeller besleyen Rus Hariciye Bakanı Sazonov’un ve takımının gizli açık protestosuyla deÄŸiÅŸmiÅŸtir.



Rus Dış İşleri Bakanı Sergey Sazonov


Rus Dış İşleri Bakanı Sergey Sazonov




Kendisi, 21 Aralık 1914’te harbiye bakanına Çanakkale ve Ä°stanbul boÄŸazlarının ele geçirilmesi emrini veriyor. Herkes biliyor ki Rusya girdiÄŸi savaÅŸta donanımı itibariyle bunu gerçekleÅŸtirecek durumda deÄŸildir. Çünkü “3 askere bir tüfek” hesabıyla savaÅŸa girmektedir. 5 milyon miktarında yani en kalabalık kara ordusuyla savaÅŸa girmesine raÄŸmen Rus donanmasının durumu da hiç iç açıcı deÄŸildi. Nitekim 1905 Rus-Japon Savaşı’nda da bu hâl görülmüÅŸtür. Nihayet bahriyedeki ideolojik ayaklanmalarda görülmüÅŸtür. Zaten ihtilalden sonra da Çar ordusunun en fazla husumete uÄŸrayan Kızıl askerler tarafından affedilmeyen bölümü de donanmanın amiralleri ve komutanlarıdır. Gene Kızıl Ordu safhalarına katılanların en başında rütbesiz denizciler gelir. Bütün bunlara raÄŸmen Sazonov, belki bu imkânsızlar ve siyasi protesto yüzünden, Churchill’e 1915 Ocak sonunda bile kendilerinin destek olamayacaklarını belirtmiÅŸtir. Sebep Ä°stanbul’un kendilerine vadedilmesiydi. Herhalde uzun tartışmalar sonucunda Churchill, bir ÅŸekilde Ä°stanbul ve Ä°stanbul BoÄŸazı’nın Rusya’ya bırakılacağı konusunda onu ikna etmiÅŸ olmalı ki 4 Mart 1915’te Ä°stanbul AntlaÅŸması yapılmıştır.



Birinci Harp’te Çanakkale savunması: Büyük direniş Gelibolu’da başladı | Atlas | Gündem


Gelibolu’da ordugâhta Osmanlı askerleri




Çanakkale Savaşı’nın bugünkü deÄŸerlendirmesinde; Rusya’nın yolunun kapatıldığına ve oradaki kıtlık ve iç huzursuzluk arttığı için Rusya’nın savaÅŸtan çekildiÄŸine, dolayısıyla önce Åžubat ayında burjuva ihtilalinin, ardından da Rus takvimiyle Ekim Devrimi’nin (7 Kasım 1917) gerçekleÅŸtiÄŸine, Rus tarihiyle dünyanın geliÅŸiminin etkilendiÄŸine ve Çanakkale’nin buna hizmet ettiÄŸine, hatta Rusya kazansaydı KurtuluÅŸ Savaşı’nın yapılmasının mümkün olamayacağına çünkü Rusya faktörünün Anadolu mücadelesi gibi bir direniÅŸi ezeceÄŸine dair yorumlar yapılmaktadır. Tarihte, “olsaydı” “yapılabilseydi” gibi yorumlar, yöntem olarak tavsiye edilmez. Bu gibi yorumlarda ideolojik özlemler ve psikolojik faktörler etkin olmaktadır ve abartmalara düÅŸmek kaçınılmazdır.





SICAK SAVAÅž BÖYLE BAÅžLADI



Her halükârda, Kasım baÅŸlarında artık Çanakkale Savaşı’nı 1914’te baÅŸlamış sayıyoruz. Niçin? Goeben ve Breslau’nun sığınması sırasında Britanya hükümetinden Bahriye Nazırı yani Amirallik 1. Lordu Winston Churchill’in elinden uÄŸradığımız dolandırıcılık dolayısıyla… Britanya, hem ısmarlanan gemileri vermedi ki bu anlaşılır (savaşın arifesinde bu iki zırhlı önemliydi). Ama ödediÄŸimiz parayı da geri vermediler. Bu infial sırasında Ä°ngilizlerin önünden kaçan iki Alman donanma parçası, ki maalesef bunu bir kaçma-kovalamaca deÄŸil, doÄŸrudan doÄŸruya Enver PaÅŸa’nın Alman Elçisi Wangenheim’la yaptığı bir pazarlık dolayısıyla “bu iki gemi bize gelirse, bu savaÅŸta sizinle oluruz Rusya’ya birlikte saldırırız” gibi bir anlaÅŸma yaptığı bugün artık anlaşılıyor. Bu sığınma dolayısıyla kovalayan donanma zaten Çanakkale’nin aÄŸzındaydı. Almanların Bahriye Nazırı ve Enver PaÅŸa’nın emriyle Karadeniz’e çıkıp Rus limanlarının bombardımanından sonra 29 Ekim’de ilan ettiÄŸimiz savaşından ardından, bu zırhlılar 3 ve 4 Kasım 1914’te, yani biz Rusya’yla resmen harbe girip ardından Ä°ngiltere, Fransa hatta Belçika ve Japonya’dan da mukabil savaÅŸ ilanını aldıktan sonra bu Çanakkale’deki giriÅŸ hatlarını bombaladılar. Bombardımandan sonra mukabele gördüler, orası tahkim edilmiÅŸti. Asker ve subaylardan 100’e yakın ÅŸehit verdik. Bunlar geri çekildiler. Çünkü zaten BoÄŸaz harbi ve Ä°stanbul’a yönelme gibi bir planın ortada olmadığı açıktı ve ilerleme kaydedecek durumda deÄŸillerdi. Fakat artık fiilen soÄŸuk dönem bitmiÅŸ ve ateÅŸli sıcak dönem baÅŸlamıştı. 



Birinci Harp’te Çanakkale savunması: Büyük direniş Gelibolu’da başladı | Atlas | Gündem


L’Illustration dergisinin 10 Temmuz 1915 tarihli sayısının kapağında yer alan fotoÄŸrafta, Gelibolu’daki Ä°tilaf ordusu komutanı General Ian Hamilton ile Fransız birliklerinin komutanı General Gouraud, Seddülbahir’de görülüyor.






YABANCI LÄ°TERATÜR, SAVAÅžI TARAFLI YAZIYOR



Çanakkale SavaÅŸları’nda yabancı literatür, ki 1. Dünya Savaşı tarihi maalesef Türklerin kendileri tarafından yeterli bir biçimde hem yerli kaynaklarımız hem de savaÅŸan tarafların kaynakları yeterince taranarak yazılmadığı gibi yabancı müÅŸavirler ve askeri tarihçiler de hassaten Türkçe bilmediÄŸi için çok taraflı yazılıyor. Bu taraflılığın ilkel milliyetçilikle yazılması ÅŸart deÄŸil. Malzemeyi kendilerine göre kullanıyorlar. Mesela Çanakkale Savaşı’nı Türklerin yazdığı günlüklerden ve arÅŸiv malzemesinden çok, çıkarmanın komutanı olan Hamilton’un raporlarından ve hatıratından yararlanarak yazmayı tercih ediyorlar ve buradaki abartmalar göze batıyor. Buradaki en büyük örnek, Hamilton’un Arıburnu çıkarmasının baÅŸarısızlığını doÄŸrudan doÄŸruya Türklerin bombardımanına, karşıdaki ordunun çok kalabalık olmasına, kendilerinin ancak 2-3 taburla çıkmasına baÄŸlaması çok ÅŸaşırtıcı. Çünkü hakikaten General Cayley büyük bir kahraman olarak ayrıldı meydandan. Saldırıyı çok etkin bir biçimde yaptı ve askerlerini çok etkin ÅŸekilde geri çekti. General Baldvin öldü. General Cooper ağır yaralanarak çekildi. Ä°ki taburluk asker nasıl oluyor da bu kadar general tarafından idare ediliyor? Ve baÅŸarı gösteremiyor? Böyle sorular var ve tabii orada bulunan Yarbay Mustafa Kemal de haklı olarak bunları soruyor.



OSMANLI, HARBE FÄ°Ä°LEN GÄ°RDİĞİNDE DONANMADA 46 PARÇA GEMÄ°SÄ° VARDI.



BUNLARDAN MESUDÄ°YE VE MÄ°DÄ°LLÄ° (BRESLAU) SAVAÅžTA BATIRILDI.



Birinci Harp’te Çanakkale savunması: Büyük direniş Gelibolu’da başladı | Atlas | Gündem


Breslau ve Goeben gemileri tarafından bombardımana uÄŸrayan Rusya’daki Novorossisk kıyıları yanarken






ÇANAKKALE SAVAÅžI BAÅžLIYOR



Osmanlı ordusu 1826’dan beri reform çabaları güdüyordu bunun için geniÅŸ ölçüde silah mübayaası ve yabancı müÅŸavirler de kullanılıyordu. Tuhaftır ki II. Mahmud’un kullandığı ilk Prusyalı müÅŸavirlerden biri olan Helmuth Karl Bernhard Graf von Moltke, 1870’deki Sedan Savaşı sırasında Prusya Genel Kurmay BaÅŸkanı ve mareÅŸal olacak zattı. 1856 Paris Kongresi’nden sonra reform çalışmalarını daha çok Polonya ve Macaristan’dan ayaklanma dolayısıyla Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’na sığınan Polonyalı ve Macar zabitlerle (aralarında Konstanty Borzecky (Mustafa Celaleddin PaÅŸa) ve Çaykovski (Mehmet Sadık PaÅŸa) gibi çok sayıda tanınmış zevat vardır) götüren Osmanlı ordusu, Alman askeri müÅŸavirlerini kullanmaya baÅŸlamıştı. Bu bir politikaydı. Özellikle Balkan Savaşı’ndan sonra ordunun gençleÅŸtirilmesi, modernize edilmesi ve silah alımı artmıştı. Osmanlı bunu büyük ölçüde baÅŸarmıştı. Yabancı ataÅŸemiliterler, özellikle Avusturyalılar bunu gözlemliyor ve rapor ediyorlardı. Mart başına kadar, Kasım başındaki Ä°ngiliz gösteri saldırısından ve BoÄŸaz’ın savunmada çok pahalıya mal olmasından sonra bizde bu konuda bir tahkimat projesine geçildi. Britanya ve Fransa birleÅŸik donanmasının Çanakkale’ye fiilen müdahalesinin aylarca gecikmesi tahkimat gayretlerini de çoÄŸalttı. Nitekim kara savaşı için yapılan hazırlık ve kullanılan silahlar bunu göstermektedir. Her ÅŸeye raÄŸmen Osmanlı, harbe fiilen girdiÄŸinde donanmada 46 parça gemisi vardır. Bunlardan Mesudiye zırhlısı ve sonradan Almanlardan alınan Breslau, yani Midilli savaÅŸta batırılmışlardır.



Birinci Harp’te Çanakkale savunması: Büyük direniş Gelibolu’da başladı | Atlas | Gündem


Parçalanan bir topun arkasında poz veren Osmanlı askerleri. Solda oturan üç asker (soldan saÄŸa): 3. Kolordu Komutanı Esat PaÅŸa, 8. Tümen Komutanı Albay Ali Rıza Bey, 27. Alay Komutanlığı yaptıktan sonra 19. Tümen Komutanı olan Åžefik Bey (Aker). Ayaktakilerden soldan dördüncü ise Åžehit Nâzım Bey. FotoÄŸraf: TUNCA ÖRSES ARŞİVÄ°






LIMAN VON SANDERS GELDİĞİNDE PLAN HAZIRDI



Çanakkale Savaşı aslında Åžubat 1915’te baÅŸlamış oluyor. MüÅŸterek ordu komutanı General Liman Von Sanders’tı. Liman Von Sanders, komutanlığa terfi ettiÄŸi zaman 60 yaşından gün almıştı. Bu vakte kadar kurmay hizmetleri ve belirgin formel komutanlıklar dışında parlak bir kariyeri olduÄŸu ve Alman ordusunda çok bilinen ve sayılan bir kiÅŸilik olduÄŸu söylenemez. SavaÅŸ zamanı kendisinin düzgün bir kurmay olduÄŸu, oldukça dengeli ve namuslu bir komutan olduÄŸu, bununla birlikte yanlış kararlar aldığı da göze çarpmaktadır. En önemli olay, kara müdahalesini doÄŸrudan doÄŸruya Saros Körfezi’nden bekliyordu, bu baÅŸka bir taraftan yapıldı. Bir konunun üstünde hassasiyetle durmak gerekir. Kendisi ordular komutanı olarak oraya tayin edildiÄŸi zaman, artık saldırı yapılmak üzereydi, deniz muharebesi sona ermiÅŸti. Bunun gününü Alman tarafının ne kadar sıhhatle elde ettiÄŸi üzerinde bir ÅŸey söyleyemeyiz. Buradaki Alman ve Avusturya askeri varlığı üzerinde duralım. Britanya tarafında Fransızlar vardı ve dominyonlardan bilhassa Avustralya-Yeni Zelanda askeri burada çarpışmıştı. Alman tarafında da komutan Alman olduÄŸuna göre bunları beklersiniz. Hayır. Tüm savaÅŸ boyunca aÅŸağı yukarı 20 bin asker kadar tutan Avusturya-Alman yardımı ne ilginçtir ki daha çok Kudüs ve Filistin üzerinde yuvalanmıştır. Burada bir tarihi, kültürel, dini yönelimin söz konusu olduÄŸu açık. Çünkü Kutülamara’da bile Alman asker ve komutan yoktu. SüveyÅŸ’te sadece Alman stratejistler vardı ki, Cemal PaÅŸa’yı oldukça yanılttılar. Ve vaad edilen yardım geç geldiÄŸi hatta gelmediÄŸi için maalesef çölü geçmek çok kötü oldu. Çanakkale’de de bu durum göze çarpıyor. Liman Von Sanders’in daha evvel askeri heyet baÅŸkanı olarak doÄŸru mütalaası Sarıkamış’a yönlendirmesiydi. Enver PaÅŸa’yı cesaretsizlendirmiÅŸti. Bunda da haklıydı. Fakat Çanakkale’de öyle görünmüyor. Kendisi Çanakkale’den sonra Filistin Cephesi’ne sevk edildi. Burada Resmi sonuç burada yenilgiye uÄŸrayıp Almanya’ya döndüÄŸüdür. 



Birinci Harp’te Çanakkale savunması: Büyük direniş Gelibolu’da başladı | Atlas | Gündem


Osmanlı askerleri Çanakkale Cephesi’ne giderken




SavaÅŸ boyunca bizim komutanlar konusunda hayli münakaÅŸalı fikirler öne sürülüyor. GörüÅŸlerden bir tanesi Çanakkale Savaşı’nı tamamen Mustafa Kemal Bey’in yönlendirdiÄŸi ve kazandırdığı ve Conkbayırı ve Anafartalar zaferinin çok etkili olduÄŸudur. Ä°kincisi tamamen buna mugayir tepki mahiyetinde söz konu bile olmadığı, hatta bu tip münakaÅŸaların sonradan bazı muharib gazilerin hafızalarını bile etkilediÄŸi, o arada Conkbayırı ve Anafartalar’da olmayanların bu ismi duymadıklarını söyledikleri bilinmektedir. Fakat savaÅŸa katılan komutanların yazdıkları esas alındığında, bu cephedeki baÅŸarının, bizde resmi tarih diye küçümsenen belgelerden daha da fazla yer aldığı görülür, bizzat Ian Hamilton ve donanma

komutanı Amiral Sackville Carden’ın yazdıkları bunu açıkça göstermektedir.



Birinci Harp’te Çanakkale savunması: Büyük direniş Gelibolu’da başladı | Atlas | Gündem


General Liman von Sanders PaÅŸa






DENÄ°ZDEN GEÇEMEYÄ°NCE KARAYA YÜKLENDÄ°LER



7-8 Mart’ta Nusret mayın gemisinin döktüÄŸü mayınlar bugün tartışılıyor. Bizim Türk komutanlarına mal ettiÄŸimiz bu mayın döÅŸeme iÅŸlemini Alman askeri tarihçileri, kendi yardımcı komutanlarına mal ediyorlar. Bu konuların tartışılması beyhude. Burada önemli bir durum var. Çıkarmanın yapıldığı tarihten takriben bir aya yakın sürede BoÄŸaz giriÅŸindeki mayın taramaları bitmiÅŸti ve BoÄŸaz, mayından temizlenmiÅŸ görünüyordu. O gece yapılan döÅŸemenin, Ä°tilaf donanması tarafından tespit edilemediÄŸi anlaşılıyor. Bu deniz harekâtını büyük ölçüde engelleyen bir durumdur. Fakat ÅŸunun üzerinde duralım. Çanakkale denizden geçilemedi, ama asıl geçilemeyen gemi sayısı bakımından donanması zayıf olan bir memlekette karadaki direniÅŸti. Denizden geçilemeyeceÄŸi anlaşılınca karadan çıkartma yapmaya karar verdiler. Churchill, “Ne olursa olsun karadan veya denizden geçilecek!” dedi. Çanakkale’nin geçilemezliÄŸi orada bir daha anlaşıldı. Burada ilk harekat anında Bouvet’nin battığı ardından Ocean’ın çok derin yaralanarak BoÄŸaz’ın derin sularına gömüldüÄŸü ve bunu batıran ağır merminin Seyid Onbaşı’nın manivelası, yani vinci bozulan ağır topun mermisini kendi taşıyarak yerleÅŸtirmesi ve bu ÅŸekilde gemiyi batırdığı rivayet edilmektedir. Irresistable ise mayınlara çarparak batmıştır. Agamennon zırhlısı, yani vakti zamanında Troya’ya saldıran birleÅŸik Hellas ordularının Akaialıların ÅŸefi Kral Agemonnon’un adını taşıyan gemi ise tarihi bir mizah paralelliÄŸiyle savaÅŸ alanını terk etmiÅŸtir. BoÄŸaz’ın geçilemezliÄŸi anlaşılınca karaya yüklenme olmuÅŸtur.



Birinci Harp’te Çanakkale savunması: Büyük direniş Gelibolu’da başladı | Atlas | Gündem


Çanakkale Cephesi’nde 24 Mayıs 1915’teki ateÅŸkes sırasında Ä°ngiliz askerleri




Kara savaşında ise, Avustralya ve Yeni Zelanda kuvvetleri tek başına deÄŸildir. Bilhassa son zamanlarda çevrilen filmlerle, bu yanlış yorumlanıyor. Burada Britanya’dan gelenler de ve Fransız müttefikler de vardı. Hatta Yunanistan da iÅŸin başında katılmayı teklif etmiÅŸti. Henüz çarpışmayan bir memleket olmasına raÄŸmen. Fakat tabii ki Anzak denilen grup üstüne ağırlık binmiÅŸtir. Bu memleketin insanları ilk defa bir savaÅŸa katılıyorlardı. Türkler hakkındaki fikirleri savaÅŸ sırasında ve sonrasında çok deÄŸiÅŸmiÅŸtir. Oradaki yenilgileri, bir milli duygu yaratmıştır. Bunun neticesini bugün görüyoruz. Kara savaÅŸlarında hiç ÅŸüphesiz ki Mustafa Kemal Bey, Fevzi PaÅŸa ve Esad PaÅŸa gibi komutanların rolü ön plana çıkmıştır. Enver PaÅŸa’nın Çanakkale’deki zaferi sebebiyle Harp Mecmuası’nda Mustafa Kemal Bey’in son anda fotoÄŸrafını ve hakkındaki bilgileri kaldırttığı ileri sürülmüÅŸtür. Aynı ÅŸeyi sırasıyla Trablusgarb, Çanakkale ve Filistin cephelerinde savaÅŸan Åžehzade Osman Fuat Efendi için de yapmıştı.



Netice itibariyle Mustafa Kemal Bey, 8 ay savaÅŸ meydanında kalmıştır. Ekim’de hastalık izni dolayısıyla Ä°stanbul’a gittiÄŸinde, muharebe alanının müttefikler tarafından gizlice terk edildiÄŸi bilgisini almıştı. Bilhassa Conkbayırı’ndaki yenilgi nedeniyle hiçbir ÅŸekilde BoÄŸaz’ın artık karadan da geçilememesi dolayısıyla Ä°ngiliz Harbiye Bakanı savaÅŸtan gizlice çekilme emri vermiÅŸtir. Aralık’ta baÅŸlayan gizli çekilme, o kadar maharetle yapılmıştır ki kolay hissedilmemiÅŸtir. Ocak 1916 başında bir sabah kalkıldığında ani bir ÅŸekilde bütün kumsalların boÅŸaldığı görülmüÅŸtür. Zafer kazanılmaktadır.



Birinci Harp’te Çanakkale savunması: Büyük direniş Gelibolu’da başladı | Atlas | Gündem


Abdurrahman Bayırı’nda komutanlar dürbünle muharebe sahasını gözlüyor.




Çanakkale zaferi, Türklerin ÅŸuur ve güveninden ileri gelir. Bu zafer, Türk milliyetçiliÄŸinde büyük bir uyanış ve geliÅŸmeye neden oldu. Ä°mparatorluÄŸun her zaman için ayakta kalacağı düÅŸünüldü. Bu Ä°slam dünyasının son parçasıydı. Onun ayakta kalması çok mühim addedildi. Mehmet Akif gibi Ä°slamcı bir ÅŸair yazdığı Çanakkale mersiyesi nedeniyle ne kadar okundu ve alkışlandı; oradaki ÅŸu mısraya hiç kimse bir ÅŸey söyleyemedi: “Bedrin arslanları ancak bu kadar ÅŸanlı idi.” Yani “Ä°slamiyet’i yayan onu müjdeleyen savaÅŸçılarla, onu yedi düvele karşı koruyanlar aynıdır” diyor. Bazı iddiaların aksine Çanakkale’ye savaÅŸa gelen Hint-Britanya ve Fransız dünyasının Müslüman askerlerinin çok az sayıda olduÄŸu. Hindlilerin sonradan OrtadoÄŸu’da faal olduÄŸu görülmektedir. Burada bu rakamın bizim literatürde de abartıldığı belirtilmelidir. Mehmet Akif’in muhteÅŸem mersiyesine, Süleyman Nazif “Allah’ın ÅŸairleri de var. diyerek pek de itiraz edilemez bir methiyede bulunmuÅŸtu.



Birinci Harp’te Çanakkale savunması: Büyük direniş Gelibolu’da başladı | Atlas | Gündem


Çanakkale’de siperde Ä°ngiliz askerleri




Savaşın sonunda Ä°stanbul kurtulmuÅŸtur. Bugün “nasılsa iÅŸgal edilecekti niye direndiler?” denilmektedir. Evet ama o zaman Ä°stanbul onlar tarafından alınacak, fethedilecekti. Haklı olarak bazı yazarlarımız “fethettikleri hiçbir yerden çıkmazlar ve orayı derhal kendilerine benzetirler” diyor. Uzun ve yorucu bir harbin sonundaki mütareke dönemi baÅŸka, iÅŸgal baÅŸka bir ÅŸeydir. Onun için bu savaÅŸ Ä°slam dünyasına (Ä°ngiliz sömürgelerinde, MaÄŸrip’te, OrtadoÄŸu’nun bazı bölgelerinde, Rusya’da)

moral vermiÅŸtir. Türklerde yeni bir vatanperverlik ÅŸuurunun uyanmasına neden olmuÅŸtur. Tabii ki savaÅŸ bu kadarla bitmiyordu. Ardından da Galiçya’ya gönderilen bir kolordumuz var, çok büyük kayıplar verildi. Bunun aksi Batı dünyasında (Alman ve Avusturya Literatüründe, ben çok büyük deÄŸerlendirmeler görmedim) Kutülamara zaferini ele alalım. Kutülmara’da Almanlar yoktu. Goltz PaÅŸa ölmüÅŸtü, Alman kurmaylar bertaraf etmiÅŸlerdi. Burada baÅŸarı, tamamen Nurettin ve Halil paÅŸarın harekât planını takip etmesinden ileri gelir. O tam bir darbe oldu Britanya’ya. Dört yıl Britanya Ä°mparatorluÄŸu çarpışmamıştır hiçbir yerde. Bu iki zafer kamuoyunu çok zedeledi. O yüzden de mütareke ÅŸartları çok ağır oldu Türkiye için.

Etiketler: çanakkale
Bu yazi toplam 1934 defa okundu
Yazarın Diğer Yazıları
YAZARLAR
 
Anasayfa |

Reklam Verin |

Sitene Haber Ekle |

Bize Ulaşın

  © 2010 YzC Haber Portalı                             Yazılım ve Tasarım: Serdar YAZICI
Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan .yer sağlayıcı. olarak hizmet vermektedir. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz .uyar ve kaldır. prensibini benimsemiştir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, İletişim bölümünden bize ulaşabilirler | Rize Gündoğdu Haber | Rize | Rize Haberleri haberler